Özel veya tüzel kişiler neden yatırım yaparlar?
Birincil soyutlama derecesindeki yanıt, kar için olur.
Ancak, hep öyle değil.
Bu parametre, ekonomi tarihi perspektifinde bakılınca, bir türden
ayrımlaşıyor ve kristalleşiyor.
Öncelikle şu durum var:
Çelik sanayisine 200 yatırırsın 1 alırsın, ciklet sanayisine 1 yatırırsın
200 alırsın. Çeliksiz olmaz, cikletsiz olur. Böyle bir terslik var ortada.
Sonra şu durum da var:
Koloniyalizm dönemi ticaret tarihine baktığımızda, en riskli ticareti
yapanların en zengin aileler olduğunu ve bunların da yalnızca prestij (= belki
güç ama temelde kar değil) için bunu yaptığını görüyoruz.
Neo-liberalizm döneminde ortaya çıkan bir gerçek de var:
Sanayi yılda ortalama % 5 kar getirir. Oysa sanal / finansal yatırım bunun
üstünde getirmeye başladı ve riski (inanılmaz ama öyle olmak üzere) daha az.
Bunun ortası bir durum olarak, hem reel, hem de finansal bir yatırım olan
gayrımenkulün de, yılda % 5 getirmesi olayı var.
Son krizin gayrımenkul üzerinden çıkması da bu nedenle olmuş olabilir.
Reel yatırım 0 satış yapabilir, güvencesi yoktur. Sanal yatırımın değeri
pratikte anında 0 olabilir, oldu da.
Yani, ekonomiyi bir biçimde kilitledi bu neo-liberalizm. (Durumun buraya
gelmesi 30 yıl aldı.)
Şimdi bu durumda sanayici nereye varmış?
Şuraya varmış:
“Nitekim 5-6 ay önce Duke Üniversitesinin 877 şirketin Mali İşler Genel
Müdürleri (Chief Financial Officer, CFO) ile yaptığı anketteki şu 3 soruya
verilen cevaplar, bu durumu teyit ediyor: 1. Kredi maliyetiniz yüzde 0,5
azalırsa yatırımlarınızı arttırır mısınız? Katılımcıların yüzde 97’sı bu
soruya ‘hayır’cevabını verdi. 2. Kredi maliyetiniz yüzde 1 azalırsa (yani yüzde 3’den yüzde 2’ye düşerse) yatırımlarınızı artırmayı
düşünür müsünüz? Bu soruya verilen
‘hayır’ cevap oranı yüzde 91’di. 3. Son
olarak da kredi maliyetlerinin yüzde 2 azalması durumunda yatırımlarını artırma
olasılığı sorulduğunda (yani, kredi
maliyetinin yüzde 3’den yüzde 1’e
düşmesi durumunda). Bu son derecede düşük faize rağmen, ‘hayır’ cevapların
oranı inanılmayacak kadar yüksek seviyedeydi: yüzde 84.”
Yani, artık bundan sonra nah size yatırım.
Zenginler, para sahipler, sanayiciler, yatırımcılar, Noel Baba değil. 3.
Dünya habire çiftleşiyor ve ürüyor diye, paralarını riske atacak durumları yok.
Artı:
Geçmişte altyapı türü yatırımlarını devlet yapardı. Neo-liberalizm onu
durdurdu. Sonuç, çöken bir altyapı sistemi oldu, özellikle de ABD’de. (Düşünün
ki koskoca eyaletler iflasını açıkladı, bizde de iflas etmiş belediye çok.)
O zaman, ne olmakta ve bu yeni durumları nasıl açımlayacağız?
Mafyada 32 trilyon dolar, beyaz kara parada (İsviçre daha beyaz
yıkar’da) 32 trilyon dolar ve Dünya’nın yıllık GSMH’si 64 trilyon dolar.
Artı, örneğin Norveç’te 1, Çin’de 2 trilyon devlet beyaz parası var.
Yani, sistemdışı ve kayıtdışı para çook çok fazlalaştı ki neo-liberalizmin
hedefi buydu zaten. Bir tür ‘monopoly’ oyunu durumu yani. Eh, son da o oyundaki
gibi olacak, sistem çökecek, 1 kişi dışında herkes iflas edecek ve oyun bitecek. Geçmişte bitti de zaten.
Oyun ne zaman mı biter / durur / ara alır?:
En geç 2029’da. En erken 2019’da.
Sonra, oyun yeniden başlar / başlatılır.
Şerh: Bu sürede gerçekleşmiş olabilecek olan gıda ve su krizlerinin, bu
asıl ekonomik krize olası etkileri belli değil henüz. Böyle bir şeyi ekonomi
tarihinde ilk kez yaşayacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder