Birinci
Cumhuriyet, 1923-2013 arasında tanımlı bizim bakış açımızdan.
Osmanlı’dan
devralınıp süregelenler dışında, bizim için 1. Cumhuriyet edebiyatı 1940 kuşağı
ile tanımlı. Onlar da, 1910-1915 doğumlu ama bilinç gözlerini Cumhuriyet’e
açmışlar, Osmanlı’ya değil. Bunda köy enstitülerinin payı yüksek. Kültürel
ortam ve toplu bilisizlik demek bu.
Memet
Fuat, Fethi Naci, Semih Gümüş, Feridun Andaç dörtlüsü için yazdığımız eleştiri
metninin belirttiği üzere, 90 yıllık dönemin kabaca son 50 yıllık dönemi, 25’er
yıllık, biri toplumcu, biri şeyselleşmiş 2 dönem gibi ele alınabilir. Bu
şeyselleşmeyi Batı da, sanatın ve kültürün hemen her alanında yaşıyor. Yarı
kapalı özgürlükten vassallığa, vassalıktan da tam sömürgeliğe uzanan bir yolda,
batılılaşma ve tanzimatlaşma buralara kadar vardı.
Türkiye’de
1975-2000 doğumlular hiç-olmamış-olmayacak kuşak olarak tarihe geçti. Çukur
bile değiller. O kadar berbat yani.
İşte,
onların ürettiği ve tükettiği yazın da bu oldu.
Ot-Kafa
çizgisindeki yazın, tam da onları simgeler.
Ancak,
Dünya’sal, AB’sel, ABD’sel olanlar gibi, alaturka duvarlar da çatladı. Her
zamanki gibi, milyonda 1-5 kişi tao’yu yürüyüp gidecek.
Diğerleri
ise, tarihin kuburuna gömüldü çoktan.
Sözünü
ettiğimiz 25-30 milyon kelle. Yaptıklarından tümüyle kendileri sorumlu. Toplama
kampına konmayı hak ettiler çoktan.
(28 Mayıs 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder