Cuma, Mayıs 12, 2017

Fransız Politik Kuadralektiği

2017 cumhurbaşkanı seçimlerinden önce politikada sosyalist ve merkez sağ 2 parti üstündü. İlk tur seçimi, merkez ve uç sağ aday geçerek, ilk diyalektiği değilleyen ikinci diyalektik durumu oluşturdu.
Kendini merkez sayan aday, fransız emekçi hakları açısından uç sağ adaydan daha sağda konumdaydı. Çünkü o, göçmenlere karşı ve bu da, fransız emekçisine yeni iş alanı demek. Oysa merkezdeki aday, emekliliği mezara almak, hatalık measiyi arttırmak gibi işler peşinde.
Bu durumda, birinci diyalektik tez-antitez ikilisi, değillenerek ikinci ikiliyle ayırtsızlaştı. İkinci diyalektikteki tez, antitezin tezlerini ve antitez tezin tezlerini savunarak ayırtsızlaştı. İronik bir poliyalektik bu.
1789-1799 arasındaki sağcı-kralcı x solcu-anti-kralcı karşıtlığında taraflar, sonradan karşılıklı konum değiştirerek ayırtsızlaştı.
1945-2015 arasındaki sağcı-solcu ayırtsızlaşması; Mitterand’ın israil’e atom bombası teknolojisi vermesi, Mitterand, Sarkozy ve Hollande’nin uçkuruna gevşekliği (ki bu durum, ABD’de başkan tasfiye etti), Hollande’nin Suriye’de sivilleri öldüren emperyalistçilik oynayan sosyalistliği ile yaşandı.
Burada önemli olan kırınımlaşma:
2017’de ilk 4 aday, % 20-25’er oy aldı ve bu da, determinist modelde olamayacak küçüklükte oy farkı demek oldu. Kimse de, ikinci turda Le Pen’e giden % 15 artı oyu veren seçmenlerin bir bölümünün eski sosyalist parti seçmeni olduğunu belirtmedi.
Yani, seçmen kırınımlaştı:
1967’de cüzdanı sağdayken vicdanı solda olan seçmenin, 2017’de cüzdanı solda vicdanı sağda oldu.
Yani, politikacılar eleştiriliyorsa, seçmen de verdiği oy için eleştirilir ve yargılanır.
Yani sağ-sol ayırtsızlığı, politikacılardan çok seçmenlerde.
Bu açmazın çıkışı, Almanya’daki küçük, yeni, marjinal, farklı partilerle sağlandı çoktan.
(11 Mayıs 2017)

Hiç yorum yok: