Salı, Mayıs 23, 2017

Gaye Su Akyol: Çok Mutlusun

Dürüstlüğü için tebrikler.
Ya da kendine aymadığı için şaşkınlıklar.
Bu kadına banalite çok yakışıyor.
Tam bir Suzan Avcı ifadesi var yüzünde.
Sesi alaturka-arabesk söyleyebilecek kıvraklıkta ve yanıklıkta.
‘İstanbul Kırmızısı’ onu ünlü yaptı tamam ama bu şarkı, onun asıl yüzü, sesi, rengi olmuş.
Bir pavyon şarkısı edası, pavyon ekosu efekti var şarkıda, ‘a capella’ bile olabilirmiş rahatça.
Fonda mug değil, viyolonsel olsa, daha uyarmış gibi.
Nasıl ki Sıla, Sezen’den 40 yıl sonra çıktıysa, Gaye Su Aksu da, Nesrin Sipahi’den ve İnci Çayırlı’dan 40 yıl sonra çıktı.
Ancak aracman-alaturka türü bizde kullanılmadı. Samime Sanay, o işi kıvıramadı ve günümüze doğru 30 yıl öncesinde bir yol açamadı.
O nedenle güftelerinde epeyi bir osmanlıcalaşma yaşamak zorunda kendisi. Ve absürdü de seyreltmek durumunda.
Dilerim kendisi, Ceylan Ertem’in yaşadığı armut dibine düşer durumuna düşmez.
Gerçekten:
Kendisine başarılar diliyorum. Umutla da izleyeceğim gidişatını.
Çünkü:
Su sesi, para sesi (hışırtı değil, şarıltı), kadın sesi.

(22 Mayıs 2017)

Hiç yorum yok: