Erdoğan,
yarı-başkan olduktan sonra temkinli gidiyor. TBMM’ye girmeyeceğini açıkladı.
Yani, 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar.
Planı
her neyse, kuşları çok ürküttü şimdiden.
Kimse,
şeriatın kestiği parmağın acımayacağını düşünmeyecek.
Ancak,
Fuat Avni gibi yüksek bilgilere sahip birinin yeniden çıkması ve konuşması, çok
rasgele olacak.
O zamana
kadar, son 1 ayki belirsizlik durumu sürecek. AKP de, Erdoğan da ne yapacağını
bilmiyor yani.
HDP de
öyle.
CHP ve
MHP içi çatışmalar bir sonuç verebileceğe benzemiyor ama onlar da böylelikle
aylar yitirirler.
Hiçbir
parti, AKP dahil buna, AKP sonrası ne olacağına ilişkin bir tasarım içinde
değil. Ancak, AKP’nin sonun sonuna geldiğini, AKP’liler bile gördü. Olay
isterse 2 yıl uzasın, ne olacak? 2 yıl böyle mi gideceğiz?
Tarihte
ve tarihçelerde böyle dingildek dönemler olmuş zaten. Politikacılar, hiçbir
zaman satrançta 3-5 hamle sonrasını düşünebilen türden insanlar olamamışlar.
Şimdiki belirsizlik ondan dolayı.
34 yıl
neo-liberalizm diye bir saçmalık dayattılar. Şimdi de muhtemelen neo-sosyal
demokrasi diye bir şey dayatacaklar. Oligarkların uç sağ partileri yeğlemesi ve
Krupp’laşması için henüz erken. O duruma, halk isyanları başladıktan sonra
geçilecek: Hitler Almanya’sında, % 60 çoğunluk olarak, hem sosyalistler vardı,
hem de komünistler.
Türkiye;
askeri olarak çıkıştayken, siyasi ve iktisadi olarak inişte. Bu neo-militarizm,
klasik Türk asker milleti
söyleminden farklı bir momentte.
Ancak,
Türk ordusunun kadrosu aşırı silkelendiği için, bu militaristleşme de çok yavaş
yürüyor.
Dolayısıyla
en geniş panorama şu:
Birinci
Cumhuriyet’ten İkinci Cumhuriyet’e geçerkenki fetret devrinin duralamışlığı. 2.
Cumhuriyet de kesin kurulacak diye bir şey de yok. Süreğen uyumsuzluk ve süreğen fetret de mümkün pekala.
(27 Mayıs 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder