Pazartesi, Mayıs 22, 2017

Trump, Suudi Arabistan, İran

ABD, 1980’de Irak’ı ve Saddam’ı, İran’ın ve Humeyni’nin üzerine sürdü. Maç, 500 bin 500 bin ölü berabere bitti.
Ardından ABD, Saddam’a 1991’de ve 2003’te saldırıda bulundu. İkincisinde olay, Saddam’ın devrilmesine ve asılmasına vardı.
ABD’nin bu iti ite kırdırma politikası bu kez, Suudi Arabistan ve İran ikilisi için geçerli olacağa benzer.
Trump, Suudi Arabistan’a gitti. 100 milyar dolarlık silah sattı. Arap NATO’su hayalleri kurdu.
Sonra Suudi Arabistan, İran’ı tehdit etti. İran da yanıt verdi:
“Cahilce bir şey yapmamaları konusunda onları (Suudiler’i) uyarıyoruz. Ancak yaparlarsa, Mekke ve Medine dışında dokunulmadık yer bırakmayız.”
2. Irak Savaşı’nda Suudi Arabistanlı pilotların uçakları bırakıp kaçtıkları düşünülürse, bu çatışmada İran daha şanslı görünüyor.
ABD, Suudi Arabistan ile İran’ı birbirine kırdırmak peşinde. Ondan sonra da, Suudi Arabistan’da krallık rejimini değiştirmeye kalkabilir ve İran’a saldırmaya cesaret edebilir.
Ancak, ABD’nin hesaba katmadığı şeyler var:
Selefilik, ne Sünni, ne Şii.
Suriye’de ve Irak’ta, Şiiler ve Sünniler IŞİD’e karşı aynı safta savaşıyorlar. İran’a bir şey olduğunda, bazı Sünniler ABD’ye karşı yardıma oraya gidebilirler. Bunu en azından Çeçenler rahat rahat yaparlar.
IŞİD’in selefi desteği aldığını söylemek mümkün ama tümden selefi olduğunu söylemek zor. IŞİD’in bir mezhebi olduğunu söylemek de zor. Olsa olsa, ölmüş Haşhaşi / Hasan Sabbah geleneğini canlandırıyor olabilirler.
Nasıl ki ABD’nin 1980 tarihli ileri elektronik savaş stratejisi, son 35 yılda olumlu sonuç veremediyse, bu iti ite kırdırma projesi de geri tepebilir. Afganistan’da çoktan tepti zaten: Dün SSCB’ye karşı savaşanlar, bugün ABD’ye karşı savaşıyorlar orada.
Bir de, savaş stratejisi anlamında, bu kadar hile hurda ve dolayım, pek işe yaramıyor artık. ABD, İran’ı ve Arabistan’ı istemiyorsa, doğrudan saldırsa daha uygun ve sonuç alıcı olur yapacağı.
Buradan da, en son Suriye’de Rusya-ABD çatışması olasılığından gördüğümüz üzere, 3. Dünya Savaşçıkları’nın 4. Dünya ülkecikleri arasında olup bitmesini, 2 devin onlara silah satmakla yetinmesini, sürdürülebilir bir proje olarak göremiyoruz. Sonuçta, Doğu Suriye ve Batı Irak’ın herşeyi ABD’ye karşı koalisyon yaptı ve 4 yıldır maçta önde.
4. Dünya’nın nüfus azalması gibi bir sorunu yok ama 1. Dünya’nın o 4. Dünyalılar’dan ülkelerine akan göçmenler sorunu var. Evdeki hesap, çarşıya uymadı yani.
Yani, çıkış:
Suudi Arabistan ile İran, savaşır mı savaşır ama sonul sonuç ABD’nin işine yaramaz.

(22 Mayıs 2017)

Hiç yorum yok: