ABD,
1980’de Irak’ı ve Saddam’ı, İran’ın ve Humeyni’nin üzerine sürdü. Maç, 500 bin
500 bin ölü berabere bitti.
Ardından
ABD, Saddam’a 1991’de ve 2003’te saldırıda bulundu. İkincisinde olay, Saddam’ın
devrilmesine ve asılmasına vardı.
ABD’nin
bu iti ite kırdırma politikası bu kez, Suudi Arabistan ve İran ikilisi için
geçerli olacağa benzer.
Trump,
Suudi Arabistan’a gitti. 100 milyar dolarlık silah sattı. Arap NATO’su
hayalleri kurdu.
Sonra
Suudi Arabistan, İran’ı tehdit etti. İran da yanıt verdi:
“Cahilce
bir şey yapmamaları konusunda onları (Suudiler’i) uyarıyoruz. Ancak yaparlarsa,
Mekke ve Medine dışında dokunulmadık yer bırakmayız.”
2. Irak
Savaşı’nda Suudi Arabistanlı pilotların uçakları bırakıp kaçtıkları
düşünülürse, bu çatışmada İran daha şanslı görünüyor.
ABD,
Suudi Arabistan ile İran’ı birbirine kırdırmak peşinde. Ondan sonra da, Suudi
Arabistan’da krallık rejimini değiştirmeye kalkabilir ve İran’a saldırmaya
cesaret edebilir.
Ancak,
ABD’nin hesaba katmadığı şeyler var:
Selefilik,
ne Sünni, ne Şii.
Suriye’de
ve Irak’ta, Şiiler ve Sünniler IŞİD’e karşı aynı safta savaşıyorlar. İran’a bir
şey olduğunda, bazı Sünniler ABD’ye karşı yardıma oraya gidebilirler. Bunu en
azından Çeçenler rahat rahat yaparlar.
IŞİD’in
selefi desteği aldığını söylemek mümkün ama tümden selefi olduğunu söylemek
zor. IŞİD’in bir mezhebi olduğunu söylemek de zor. Olsa olsa, ölmüş Haşhaşi /
Hasan Sabbah geleneğini canlandırıyor olabilirler.
Nasıl ki
ABD’nin 1980 tarihli ileri elektronik savaş stratejisi, son 35 yılda olumlu
sonuç veremediyse, bu iti ite kırdırma projesi de geri tepebilir. Afganistan’da
çoktan tepti zaten: Dün SSCB’ye karşı savaşanlar, bugün ABD’ye karşı
savaşıyorlar orada.
Bir de,
savaş stratejisi anlamında, bu kadar hile hurda ve dolayım, pek işe yaramıyor
artık. ABD, İran’ı ve Arabistan’ı istemiyorsa, doğrudan saldırsa daha uygun ve
sonuç alıcı olur yapacağı.
Buradan
da, en son Suriye’de Rusya-ABD çatışması olasılığından gördüğümüz üzere, 3.
Dünya Savaşçıkları’nın 4. Dünya ülkecikleri arasında olup bitmesini, 2 devin
onlara silah satmakla yetinmesini, sürdürülebilir bir proje olarak göremiyoruz.
Sonuçta, Doğu Suriye ve Batı Irak’ın herşeyi ABD’ye karşı koalisyon yaptı ve 4
yıldır maçta önde.
4. Dünya’nın
nüfus azalması gibi bir sorunu yok ama 1. Dünya’nın o 4. Dünyalılar’dan ülkelerine
akan göçmenler sorunu var. Evdeki hesap, çarşıya uymadı yani.
Yani,
çıkış:
Suudi
Arabistan ile İran, savaşır mı savaşır ama sonul sonuç ABD’nin işine yaramaz.
(22 Mayıs 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder