Kürt
sorunu, 100 yıllık bir sorun.
Kimi
iner, kimi çıkar.
Çoğunluk
bu sorun, hesapça Türkiye müttefiği olan hegemonlardan destek görür.
Son 35
yılda ise durum farklı:
Kürtler
bir biçimde, 4 ülkede birden devlet kuracaklarını düşünmeye başladılar. Aslında,
daha önce de düşünüyorlardı ama koşulların olgunlaştığını düşünüp, buna tümden
kani oldular.
Sonrası
belli:
Türkiye’de
100 bin ölü.
Irak’ta
350 bin ölü.
Suriye’de
1983’ten önce 200 bin ölü.
İran’da
100 bin ölü.
MSP-Erbakan
çizgisi bu konuyu hiç dikkate almadı. Taşgetiren’in hakkında yazdığı dönem olan
1991’de Erbakan da ortalıktaydı, konuyla ilgili belli bir tavrı da yoktu.
Muhafazakar-liberal çizgi sayılan ANAP ve AKP, konuyu daha da başa bela hale
getirdiler, çünkü Batı çözüm süreci gibi şeyler dayatıyordu.
Bunlardan
bağımsız olarak, ABD’nin denetimini de aşarak, konuya Arap Baharı girdi.
Suriye, Rusya’nın inanılmaz başarılı taktikleriyle, kimsenin beklemediği
yerlere geldi, Kürt sorunu da öyle.
Dolayısıyla
konu, Taşgetiren’in dediği gibi, 1991’deki gibi falan değil.
“1991’de
SHP listesinden Meclis’e giren Leyla Zana, TBMM’deki yemin sırasında Kürtçe
konuşunca kürsüden indirilmiş, ardından da HEP’li milletvekilleri Meclis
çıkışında polis tarafından gözaltına alınmıştı.
O zaman
ben “Bu görüntüler, Diyarbakır kahvehanelerinde hangi duygu içinde seyredilmiştir?”
diye yazmıştım.
1991’den
2019’a… 28 yıl geçmiş. “Kürt oyları” ile ilgili sancı bitmemiş. Hatta
derinleşmiş.”
Oradaki
çizgi, SHP’nin Kürt çizgisini başta desteklemesi, DYP-SHP koalisyonu, oğul İnönü’nü
devletçiliği ile gelişti: Yani SHP, Kürt milletvekilerini meclise soktu ama
devamında onları desteklemedi.
O
zamanda da, bu zamanda da, birileri savaştan daha çok çıkar sağlıyor ve savaşı barıştan
daha çok destekliyor. Bunların bir bölümü de şu an HDP’nin içinde: Yani,
şahinler ile güvercinler çekişiyorlar.
Bunu,
sağ söyleyemiyor.
Müslümanlar’ın,
Türk-İslam’ın, muhafazakarların, muhafazakar-liberallerin, alaturka sağın genelde
takıyye yaptığı bir konu bu yani.
Taşgetiren,
tavşana kaç derken, tazıya tut, diyor, çünkü yazdığı gazete Davutoğlu’cu.
Davutoğlu da siyasete geri döndü. Taşgetiren, hesapça AKP’nin hatalarını
demokrat demokrat eleştiriyor.
Ah takıyye,
vah takıyye yani.
(20 Ağustos 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder