Davutoğlu,
kendini ortaya sürdüğünden beridir, yaptığının bir tür kamikaze davranışı
olduğunu hep yazdık. Sonuçta, Arınç gibileri uzlaşmayı yeğlediler.
Davutoğlu’nun
son kamitakez açıklaması şu:
“Davutoğlu’ndan
ağır suçlama: Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne
çıkamaz; 7 Haziran ile 1 Kasım (2015) arası, en kritik dönemlerden biri!
…
11
Temmuz: KCK, ateşkesi sonlandırdı.
17
Temmuz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımadığını söyledi.
20
Temmuz: Suruç’ta IŞİD’li canlı bomba, kendisini patlattı.
22
Temmuz: Ceylanpınar’da iki polis, evlerinde uyurken şehit edildi.
23
Temmuz: IŞİD, Kilis’te sınırdan ateş açtı bir astsubay şehit oldu.
Diyarbakır’da bir polis PKK’lılar tarafından şehit edildi.
24
Temmuz: TSK uçakları IŞİD hedeflerini ve Kandil’deki PKK kamplarını bombaladı.
Polis de Türkiye genelinde IŞİD, PKK ve DHKP-C operasyonu yaptı.
11
Ağustos: Erdoğan, çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını açıkladı.
17
Ağustos: Alanya’da halk şehit haberlerinin ardından Kürt vatandaşların
işyerlerine saldırdı.
20
Ağustos: Lice’de 4 şehit gelmesinden bir gün sonra Siirt’te yola döşenen
patlayıcılar askeri aracın geçişi sırasında patlatıldı, 8 asker şehit oldu.
22
Ağustos: Yüzbaşı Ali Alkan, Şırnak’ta karakola düzenlenen saldırıda şehit oldu.
Şehidin ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan hükümete isyan etti.
5
Eylül: Cizre’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 20’ye yakın sivil öldü.
6
Eylül: Dağlıca’daki PKK saldırısında 16 asker şehit oldu.
8-9
Eylül: Iğdır’da gümrük kapısını koruyan polislere yönelik saldırıda 13 polis
şehit oldu.
20
Ekim: Davutoğlu, Van’daki mitinginde “AK Parti iktidardan indirilirse buralarda
terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak” dedi.
10
Ekim: Ankara’daki barış mitinginde iki ayrı bombanın patlaması sonucu 103 kişi
hayatını kaybetti.”
Bu
konuyu o dönemde ayrıntılı olarak yazdık ve yayınladık.
Özet
geçelim:
Çok
ilginç bir biçimde aynı anda PKK, IŞİD ve AKP, çok kısa bir süre içinde birbirlerine
karşı saldırıya geçti. Bunu komplo teorileriyle açıklamak bile mümkün değil.
Uluslararası hegemonlardan veya derin devletten sufle aldılar demek bile mümkün
değil.
Ve,
Davutoğlu o dönemde yetki ve sorumluluk sahibiydi. Yani, birileri yargılanırsa,
Davutoğlu da yargılanır.
Kamikazelik
saydığımız da bu.
Fethullah,
geri dönüyor, dediğimiz de bu.
Çünkü
bu iş artık, seks kasetleriyle çözülecek noktayı çoktan geçti.
Üzücü
ama şu anda Fethullah’ın elinin Erdoğan’ınkinden daha güçlü olduğu
kasınındayız. Çünkü Fethullah, bilmem kaç yıl bekleyip, iyiterceği bir savaşım
içine balıklama dalmaz: Neresinden bakılırsa bakılsın, 40 yıllık bir süreç bu.
Devam:
Davutoğlu,
bir şeyler açıkladı diyelim. Ne işe yarar?
Bizce
bir işe yaramaz.
Ancak,
uluslararası musluklar kısılır.
O
da, yumurtayı çekiçle kırmak olur.
İşte
Davutoğlu, bu momentte bu yakın vadeli gelecek momentlerini belirsiz bıraktı.
(24 Ağustos 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder