Üçüncü
Dünya Savaşçıkları’nın özelliği, en çok 1-3 ülke ölçeğinde ve o ülkelerin de,
belli bölümlerinde süreksiz / aralıklarla süren savaşçık türü olmaları. Eski Talabani-Barzani
bahar savaşları, öyle bir örnek sayılabilir.
Şimdi
tüm Dünya böyle olmuşa veya yapılmışa benzer:
Kavel
Alpaslan’ı metni için tebrik ediyoruz, inanılmaz yeni bir panorama sergilemiş:
“Filipinler'de
Devlet Başkanı Rodrigo Duterte yönetiminin 'Kızıllara' yönelik başlattığı
Sauron operasyonunda karşılıklı ölümler yaşanıyor... Venezuela'da
paramiliterlerden Chavezci aktivistlere suikast... Nijerya'da Şii örgüt
yasaklandı... Hepsi Üçüncü Dünya'da...”
Bir:
Bu, 3.
Dünya denilenler, az gelişmiş veya gelişmemiş veya gelişmekte olan ülke (eski)
tanımına göre, artık 4. Dünya.
Neden
mi?
Eğitim,
sağlık ve temel insan hakları, artık 1970’tekinden çok daha gerilerde de ondan.
İki:
Bu neo-3.-4. Dünya, G-20’nin G-7’siz
bölümünün 1980-2020 arasında yaşadıklarını, 2020-2060 arasında yaşatılmak
istenen ülkeler.
Üç:
Tıpkı büyük
hegemonlar gibi, bu küçük yarı-hegemoncuklar
da, kendi kendilerini bitiriyorlar. Çünkü, global merkez hegemonya ortadan kalkınca, herkes Ali kıran baş kesen olmuş
olmakta.
Alpaslan,
3 ülke örneği vermiş ama daha böyle onlarca ülke ve bölge var. 200 olmuş olan
ülke sayısı, böylelikle ilk adımda 250’ye kadar çıkabilecek. Dünya haritası
yeniden çiziliyor.
Bu, 1960’lar
sömürgesizleşme döneminden farklı. Daha çok, Latin Amerika’nın kendi içinde 1800’lerde yaşadıklarına benzer
şeyler yaşanıyor tüm Dünya’da. Çünkü, 60 yıllık yapay sınırlar fiilen
geçersizleşince, miliyetçilik / mezhepçilik arttıkça, nüfus / göç baskısı
giderek artmakta, sınırlar yeniden tasarlanmakta. Artı, Çin, Hindistan, Rusya,
Japonya arasında, taa 1945’ten kalma sınır anlaşmazlıkları var.
Haber
uzun. Sonuna kadar okuyunca, olayların herhangi bir yerden gelip bir yerlere
gitmediği; tıpkı Suriye’de sürekli taraf değiştiren 100-150 kabilenin durumu
gibi bir durumun geçerli olduğu görülmekte.
Bu
durumda biz, 2020-2060 arasının, bu
türden bir global bulgurlanma / tarihsel
Brown hareketi yaşayacağını tahmin ediyoruz.
Asıl
önemlisi şu:
İster göçmenlerin
1. Dünya’da kazanıp ülkelerine yolladıklarıyla olsun, ister BM yardımı türünden
olsun, bu 3.-4. Dünya ülkeleri, ekonomik katkılarla, en az 20 yıldır, yıllık
GSYİH’larından daha çok harcamaktalar. İşte bu, bitecek bizce. Çünkü, AB ve ABD
çözülüyor ve global ekonomik küçülme
yaşanmaya başladı.
Yine de,
ister bu 3. Dünya Savaşçıkları, ister paramiliter iç savaşlar, ister kıtlık,
ister salgın olsun, eğer 1. Dünya’ya göç durdurulursa, ister doğum kontrolüyle
olsun, ister ölüm kontrolüyle olsun, bu ülkelerdeki üssel nüfus artışlarının durdurulamayacağı kanısındayız.
Sonuç:
Uygarlık,
son 350 yılda yükseldi. Son 350 günde ise, kafaüstü çakıldı. Devir, artık tarihsel kakafoni devri.
(7 Ağustos 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder