Perşembe, Ağustos 01, 2019

CHP, yerel iktidarını Türkiye yönetimine taşıyabilmek için neler yapacak?


Ağustos 2019 – Ağustos 2021 ülkesel politik gündemi bu. Bu, kesinleşti artık. Dış destek de var artık.
Gelelim ‘CHP neler yapacakmış’a:
“Derviş sabrı gösterdik, partimize, genel başkanımıza ağza alınmayacak sözler söylendiği halde, derviş sabrı gösterdik, sonunda kazanan biz olduk.”
Bu kadar sabırlı olmayacaktınız. 17 yılda çok yüz bin kişi gün yüzü göremeden ölüp gitti. Siz, ’39 Harami’ fıkrasındaki muhafız gibisiniz.
Eksi 1 puan.
+
“Buna örnek olarak da, partinin saha analizlerine göre 31 Mart'ta CHP'ye oy vermemiş, ancak 23 Haziran'da vermeyi düşünen MHP'li seçmen oranı yüzde 22,5 iken, Öcalan mektubu açıklamalarının hemen ertesi günü yapılan saha çalışmasında bu oranın yüzde 50'ye çıkması gösteriliyor.”
Oh be yahu.
Sonunda birileri doğruyu anlamış ve anlatmış. HDP oyları küllüm dezenformasyon yahu.
350 bin kişi ikinci yerel seçimde parti değiştirdi. MHP oyu % 8 ise, bunun yarısı % 4 eder, 10 milyonda da bu, 400 bin kişi eder kabaca. Sonuçla uyuşan bir tahmin bu.
Ancak CHP şunu hiç unutmamalı:
Ecevit üzerinden CHP, MSP ile, yine Ecevit üzerinden DSP, MHP ile koalisyon yaptı ve sosyal demokratlar bundan dolayı çok acı çektiler.
Artı Baykal, tam bir truva atı gibi, CHP’yi 2002’den beridir sağa, hep sağa çekti. CHP artık laik bir parti değil, çünkü İmamoğlu gibi, lak olmadığını açıkça savunan ve seçimi kazanan bir belediye başkanları var.
Şerh: Bunun karşıtı tutum-davranış da, Kaftancıoğlu’nunki değil. Çünkü CHP 1970-2020 arasında, her zaman MHP kadar, şimdiki tanımdan çok daha ulusalcı olageldi. Kıbrıs 1974 bunun kanıtı zaten.
Geriye hala, sosyal demokratlık kalıyor. Hani, CHP-Ecevit’in DİSK-TKP çizgisi üzerinden tarihe yem yaptığı sosyal demokratlık.
Şerh: Asıl-ilk TİP çizgisini şu an hayal dahi edemiyoruz. Şimdiki tipitip TİP, bir parodi yalnızca.
+
“CHP'nin ölçümlerine göre, Öcalan mektubunun açıklanmasının ardından, HDP'de ise herhangi bir oy kayması ya da tavır değişikliği kaydedilmedi.”
Bu durumu irdelemekte zorlanıyoruz. Bir değişim olması gerekir ama hangi yönde belli değil.
Bizi ilgilendiren diğer bir nokta da şu:
CHP’liler bu mektuptan nasıl etkilendi?
İmamoğlu da İmamoğlu takıntısı, bazı makro sorunları CHP’lilerin pas geçmesini yaratıyor.
Öcalan, Bayık, Demirtaş çizgilerinin ayrılıkları, İran-TC edimleri, suikastler ve karşı-suikastler, Öcalan’a yeni bir moment kazandırdı ama onun ne olduğunu bilmiyoruz henüz: Kendisi fırdöndüdür çünkü, CHP’nin bir uzmanı tarafından izlemesi gereken bir fırdöndü: etkisi az veya çok, hala var yani. HDP’siz bir Öcalan, CHP’nin epeyi işine yarayabilir.
Yani CHP, iktidar olacaksa, büyük, çok çok daha büyük düşünmek zorunda.
+
"Seçmenin kalıcılığı belediyelerin başarısına bağlı."
İşte bu geçersiz bir saptama. Eksi bir daha.
MHP’liler, CHP’ye oylarını geçici olarak ve herhangi bir çıkar karşılığı olmaksızın verdiler. Şimdilik ama.
Ara saptama:
Putin’in Moskova deneyimleri ve İngiltere’nin yeni başbakanı Johnson üzerinden, yeni ulusal yöneticilerin yerel yönetimlerden gelmesi yeni-den-eğilimi ortaya çıktı ama Türkiye’de Ankara-Karayalçın gibi oldukça olumsuz bir deneyim var CHP açısından. İmamoğlu daha şimdiden Karayalçın’dan daha kof çıktı.
+
CHP'den üst düzey bir yönetici, pozisyonlarını şöyle anlatıyor:
"Karaburun Belediye Başkanımız, aslında bütün AKP'li başkanlar ne yaptıysa onu yaptı ve kendisini yöneticisi olduğu şirkete atadı.
Ertesi gün ne oldu, şirketten istifa etti aldığı maaşı da bağışlayacağını açıkladı.
Keza Torbalı belediye başkanı da oğlunu atadı, o da bu atamayı geri almak zorunda kaldı.
"Eğer bu eylemler, partimizde hoş görülseydi, bu geri adımlar atılmayacak, arkası silsile halinde gelecekti.
Bu partimizde iz bırakır. Çünkü biz Özdemir Asaf'ın şiirindeki 'beyaz'ız: 'Bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler...” “
işte, zurnanı zırt dediği nokta bu.
Biz, CHP’nin bunu aşabileceğini sanmıyoruz.
Çünkü alaturka liberalizm talah ekonomisi olarak algılandı, iktidar tarafından da, muhalefet tarafından da: Devletin malı deniz, yemeyen domuz, olarak kabul edildi.
Ancak yine de asıl sorun başka:
CHP hala çok küçük düşünüyor: En son 1977’de asıl-odak-iktidar olabildi çünkü.
+
Çıkış:
Bu konu daha da yazılacak.
(1 Ağustos 2019)

Hiç yorum yok: