Ağustos
2019 – Ağustos 2021 ülkesel politik gündemi bu. Bu, kesinleşti artık. Dış
destek de var artık.
Gelelim ‘CHP
neler yapacakmış’a:
“Derviş
sabrı gösterdik, partimize, genel başkanımıza ağza alınmayacak sözler
söylendiği halde, derviş sabrı gösterdik, sonunda kazanan biz olduk.”
Bu kadar
sabırlı olmayacaktınız. 17 yılda çok yüz bin kişi gün yüzü göremeden ölüp
gitti. Siz, ’39 Harami’ fıkrasındaki muhafız gibisiniz.
Eksi 1
puan.
+
“Buna
örnek olarak da, partinin saha analizlerine göre 31 Mart'ta CHP'ye oy vermemiş,
ancak 23 Haziran'da vermeyi düşünen MHP'li seçmen oranı yüzde 22,5 iken, Öcalan
mektubu açıklamalarının hemen ertesi günü yapılan saha çalışmasında bu oranın
yüzde 50'ye çıkması gösteriliyor.”
Oh be
yahu.
Sonunda
birileri doğruyu anlamış ve anlatmış. HDP oyları küllüm dezenformasyon yahu.
350 bin
kişi ikinci yerel seçimde parti değiştirdi. MHP oyu % 8 ise, bunun yarısı % 4
eder, 10 milyonda da bu, 400 bin kişi eder kabaca. Sonuçla uyuşan bir tahmin
bu.
Ancak
CHP şunu hiç unutmamalı:
Ecevit
üzerinden CHP, MSP ile, yine Ecevit üzerinden DSP, MHP ile koalisyon yaptı ve
sosyal demokratlar bundan dolayı çok acı çektiler.
Artı
Baykal, tam bir truva atı gibi, CHP’yi 2002’den beridir sağa, hep sağa çekti.
CHP artık laik bir parti değil, çünkü İmamoğlu gibi, lak olmadığını açıkça
savunan ve seçimi kazanan bir belediye başkanları var.
Şerh:
Bunun karşıtı tutum-davranış da, Kaftancıoğlu’nunki değil. Çünkü CHP 1970-2020
arasında, her zaman MHP kadar, şimdiki
tanımdan çok daha ulusalcı olageldi. Kıbrıs 1974 bunun kanıtı zaten.
Geriye
hala, sosyal demokratlık kalıyor. Hani, CHP-Ecevit’in DİSK-TKP çizgisi
üzerinden tarihe yem yaptığı sosyal demokratlık.
Şerh: Asıl-ilk TİP çizgisini şu an hayal dahi
edemiyoruz. Şimdiki tipitip TİP, bir
parodi yalnızca.
+
“CHP'nin
ölçümlerine göre, Öcalan mektubunun açıklanmasının ardından, HDP'de ise
herhangi bir oy kayması ya da tavır değişikliği kaydedilmedi.”
Bu
durumu irdelemekte zorlanıyoruz. Bir değişim olması gerekir ama hangi yönde
belli değil.
Bizi
ilgilendiren diğer bir nokta da şu:
CHP’liler
bu mektuptan nasıl etkilendi?
İmamoğlu
da İmamoğlu takıntısı, bazı makro sorunları CHP’lilerin pas geçmesini
yaratıyor.
Öcalan,
Bayık, Demirtaş çizgilerinin ayrılıkları, İran-TC edimleri, suikastler ve
karşı-suikastler, Öcalan’a yeni bir moment kazandırdı ama onun ne olduğunu
bilmiyoruz henüz: Kendisi fırdöndüdür
çünkü, CHP’nin bir uzmanı tarafından izlemesi gereken bir fırdöndü: etkisi az
veya çok, hala var yani. HDP’siz bir Öcalan, CHP’nin epeyi işine yarayabilir.
Yani
CHP, iktidar olacaksa, büyük, çok çok daha büyük düşünmek zorunda.
+
"Seçmenin
kalıcılığı belediyelerin başarısına bağlı."
İşte bu
geçersiz bir saptama. Eksi bir daha.
MHP’liler,
CHP’ye oylarını geçici olarak ve herhangi bir çıkar karşılığı olmaksızın
verdiler. Şimdilik ama.
Ara
saptama:
Putin’in
Moskova deneyimleri ve İngiltere’nin yeni başbakanı Johnson üzerinden, yeni ulusal
yöneticilerin yerel yönetimlerden gelmesi yeni-den-eğilimi
ortaya çıktı ama Türkiye’de Ankara-Karayalçın gibi oldukça olumsuz bir deneyim
var CHP açısından. İmamoğlu daha şimdiden Karayalçın’dan daha kof çıktı.
+
CHP'den
üst düzey bir yönetici, pozisyonlarını şöyle anlatıyor:
"Karaburun
Belediye Başkanımız, aslında bütün AKP'li başkanlar ne yaptıysa onu yaptı ve
kendisini yöneticisi olduğu şirkete atadı.
Ertesi
gün ne oldu, şirketten istifa etti aldığı maaşı da bağışlayacağını açıkladı.
Keza
Torbalı belediye başkanı da oğlunu atadı, o da bu atamayı geri almak zorunda
kaldı.
"Eğer
bu eylemler, partimizde hoş görülseydi, bu geri adımlar atılmayacak, arkası
silsile halinde gelecekti.
Bu
partimizde iz bırakır. Çünkü biz Özdemir Asaf'ın şiirindeki 'beyaz'ız: 'Bütün
renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler...” “
işte, zurnanı
zırt dediği nokta bu.
Biz, CHP’nin
bunu aşabileceğini sanmıyoruz.
Çünkü
alaturka liberalizm talah ekonomisi olarak algılandı, iktidar tarafından da,
muhalefet tarafından da: Devletin malı deniz, yemeyen domuz, olarak kabul
edildi.
Ancak yine
de asıl sorun başka:
CHP hala
çok küçük düşünüyor: En son 1977’de asıl-odak-iktidar
olabildi çünkü.
+
Çıkış:
Bu konu
daha da yazılacak.
(1 Ağustos 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder