Perşembe, Ağustos 15, 2019

Rüyalar ( x 8)


Clint Eastwood, kovboy kıyafetiyle, kameranın tam üstünden geçti, apış arası göründü. Rüya renkliydi, kovboy pantolonu açık taba rengiydi.
2 kere: Bir vincin üzerinde, yerden 6-7 metre yükseklikteyim. Vinç duvara beton püskürtüyor, arada kalmamaya çabalıyorum.
Bir adam: Adı, Boris Isil Isil İyicil. Aynen böyle. Kısa sarı saçlı gençti.
Çıplak ayaklarla yolda yürürken, birden ayaklarımda pufuduk terlikler beliriyor. Hurdacıya gidiyormuşum.
Hurdacı, 1 x 5 metrelik resmimsi plastik bir afişe bin beş yüz lira istiyor, almıyorum.
B. ile fingirdeşiyorum.
2 gün boyunca, 38,5 ateşle yanarken ve bağırsaklarım burulurken, havalemde, bağırsaklarımı sürekli değişen, birer paragraflık metinler olarak algıladım. Kabus sayılmazdı. Eskisi kadar ateşlensem de, eskisi kadar kabus-havale görmüyorum.
Rüyaların çoğunu son 3 gün içinde gördüm. Uzun süredir, bu kadar rüyamı bir kerede anımsayıp yazmamıştım. Bunda ateşin payı olsa gerek. İçgörümün derinliği son yıllarda çok azaldı. Çünkü, inzivamı ve içedönüklüğümü yitirdim. Bunda, yaşlılık ve sokaktalık etkili oldu. Son 10 aydır, günde en az 10 saat sokaktayım.
Rüyalarım, zor anımsadığımdan değil, böyle çok kısa planlar artık. Clint rüyası 5-10 saniye sürdü, Boris rüyası da öyle. Bunun nedeni şu: zaten kısa yazardım, akıllı telefonla daha da kısa yazmaya başladım, son 6-7 aydır. Ancak bu sayede, en az 30 metin daha fazla yazdım, çünkü onları doğrudan internete yükleyebiliyorum, böylelikle docx dosyası oluyorlar. Tek parmakla yazınca, daha az düzelti hatası oluyor.
(14-15 Ağustos 2019)

Hiç yorum yok: