Salı, Ağustos 20, 2019

Dünya Bankası: Türkiye’de kaynaklar verimsiz sektörlere gitti, yapısal reform şart


Dünya Bankası ve Imf, hesapça akılcı ekonomileri savunup, 3. Dünya ekonomilerine kaynak sağlayan kurumlar. 1945-2015 arasında bu işlevi gördü ikisi de. Sonra durumlar değişti. Onların yerini merkez bankaları aldı, global ve makro-makro ekonomi yönetimi ağırlığı açısından.
Ad absurdum yapalım:
Türkiye, 1983-2018 arasındaki 35 yılda, Dünya Bankası’nın dediklerini yapsaydı, ne olurdu?
1,5 trilyon dolar borcu olmazdı.
1,5 trilyon dolarlık KİT’i gitmezdi.
1,5 trilyon dolarlık israfı etmezdi.
O zaman ne olurdu?
ABD ve AB, çoktan iflas etmiş olurdu, ABD’nin giderek oraya gitmesi gibi.
“Uzun dönemli büyümenin kritik şartının “makro ekonomik istikrar” olduğu belirtilen raporda, rapora konu mikro düzeydeki atılacak adımların da bu unsurdan etkilendiği hatırlatıldı.”
Bundan o kadar emin değiliz.
Çin ve ABD, farklı farklı yönlerde, bunu karşıt örnekler veriyor bize: Biri bildiğimiz baskı rejimi ile (ki liberalizmin ancak demokrasilerde yürüyeceği önesürülür) ve kur savaşları ile.
Diğer bir deyişle, Dünya Bankası ve IMF, eski dönemin, altın döneminin ekonomi kurallarına göre konuşuyorlar hala.
Bu durum, hem ÇÜŞ’lerin inanılmaz hataları, hem (BM dahil) bu türden global kurumların iflası bizi şaşırtıyor.
Bir de, kuramın gerçeğin 70 yıl gerisinden gitmesi bizi şaşırtıyor.
(20 Ağustos 2019)

Hiç yorum yok: