Pazartesi, Ağustos 19, 2019

Veysel Ulusoy: Ekonomide irtifa sorunu!


Ekonomik panoramanın bir bölümü:
“Yüzde 14 genel, yüzde 16.2 tarım dışı ve yüzde 25.5 genç işsizlik oranı ile “yüz”leştik.
Geçen yılın haziran ayına göre toplam sanayi üretimi yüzde 9.6, ara malı üretimi yüzde 12.7 ve sermaye malı üretimi ise yüzde 13.8 azalmış. Bayramları ve takvim etkisini bir kenara bıraktığımızda ise bu oranlar sırasıyla 4, 8 ve 6 civarında üretim düşüşünü ifade ediyor.
Sanayideki her bir 2 yüzde puan daralmanın yaklaşık 300 bin yeni işsiz yarattığı gerçeği verilerin ciddiyetini ortaya koyuyor sanırım.”
Demek ki neymiş?
Ekonominin temel parametreleri ile öyle kolayca oynanamıyormuş:
İstihdam / işsizlik ile üretim arasındaki doğru orantı hala geçerliymiş.
Ancak biz, sayılar hala eksik diyoruz:
Kadınların üçte biri ne çalışıyor, ne okuyor ama bunlar işsiz kesime dahil edilmiyor.
35 yaşına kadar üniversite okuyan 4,5 milyon üniversite öğrencisi, aday-gizli-işsiz var.
Artı, ülkesel üretimin reel değeri, aslında eksidir, savındayız.
Artı, turizmin gelirinin aslı aslında eksidir, savındayız.
Artı, ihracatın gelirinin aslı aslında eksidir, savındayız.
Yani son 3’ü olmasa, ekonomi daha ferahlayacak, savındayız.
Nasıl ki 3 araba satıp 1 araba alıyorsak, 3 mevye satıp 1 meyve alır durumdayız ve çarşı pazar fiyatları belli.
Neden böyle?
Çünkü, bir ihracıtçı veya turizmci tapi çıksa bile, % 18 kdv iadesi alıyor. Karı o yani. % 18 değil, ortalama % 5 kar edildiğine göre de, ihracat ve turizm, ortalama % 13 zararına yapılıyor demektir.
Gerçek enflasyon daha yüksek.
Gerçek faiz daha yüksek.
Ekonomi kayıtları güvenilmez yani.
Hesaplar, daha kötü ve açık vermiş durumda yani.
Ama hala batmadık.
Bu, çok önemli.
Batmamızın tek yolu, bildiğimiz ‘dışarıdan gelen nakit akışının, dışarıya nakit çıkışını belli bir süre uzunluğunda geçmesi’ olmakta.
Yani, iplerimiz kreditörlerin elinde olmakta.
Onlar da, ipi yavaş sıkıyor olmakta.
(19 Ağustos 2019)

Hiç yorum yok: