Rusya-TC:
“"1.
Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve
Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
2.
Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki
ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3. Bu
çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut
Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
4. Her
iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut
koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5. 23
Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır
muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye
sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye
sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere
girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla,
mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km
derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6.
Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte
çıkarılacaktır.
7. Her
iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli
tedbirleri alacaktır.
8.
Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak
maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9. Bu
muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir
denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10.
Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi
çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin
faaliyetlerini destekleyecektir."
+
ABD-TC
anlaşması:
“1. Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak
bu ilişkilerini teyid eder.ABD, Türkiye’nin güney sınırına dair meşru güvenlik
kaygılarını anlar.
2. Türkiye ve ABD, kuzeydoğu Suriye başta olmak
üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eşgüdüm
gerektirdiğini kabul eder.
3. Türkiye ve ABD “hepimiz birimiz, birimiz
hepimiz için” anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı
koruma taahhütlerini muhafaza eder.
4. Her iki ülke, insan hayatı, insan hakları ile
dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yineler.
5. Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeydoğusunda
DEAŞ’la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ
kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma
merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir.
6. Türkiye ve ABD, terörle mücadele
harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak,
mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır.
7. Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından
kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin
dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil
altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular.
8. Her iki ülke Suriye’nin siyasi birliği ile
toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM
öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.
9. Her iki taraf Türkiye’nin, YPG ağır
silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin
kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini
teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde
mutabık kalır.
10.
Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olacak ve
her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü
artıracaktır.
11. Türk
tarafı Barış Pınarı Harekatı’na, güvenli bölgeden YPG’nin 120 saat içinde geri
çekilmelerini teminen ara verecektir.Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin
tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.
12.
Barış Pınarı Harekatı’naara verildiğinde ABD, Blocking Property and Suspending
Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria başlıklı 14
Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara
ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve
istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı
kararı doğrultusunda Suriye’de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen
ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekatı 11.
paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsigeçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca
hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.
13. Her
iki taraf bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte
çalışma taahhüdünde bulunmaktadır.”
+
Bütün
uluslararası anlaşmalar bu denli anlamsız mı, bilmiyorum. Ancak bu 2 anlaşma,
görünen bölümlerinin hiçbir anlam taşımadığı, asıl görünmeyen bölümlerinin
anlam taşıdığı anlaşmalar.
İkisini
de Türkiye imzaladı. Ortak payda o yani.
Bunun
böyleliğini o yarattı yani.
Neden?
ABD de,
Rusya da, TC’ye verdiklerinin anlaşılmasını istemiyorlar.
Bizce
anlaşmalar, TC’nin bölgesel güçlüğünü ve emperyalistliğini onayladı.
(23 Ekim 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder