Salı, Ekim 08, 2019

Alaturka Uzmanlar Neler Diyorlar?


Alıntılar:
“Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Seda Altuğ … şu değerlendirmeyi yaptı:
“Erdoğan’ın BM’deki konuşmasında kullandığı haritada da görüleceği üzere, Türkiye bu hat üzerindeki Kürt-yoğun nüfusu altyapı yatırımları ve nüfus iskanı yaparak, sayısal ve sosyal / siyasi olarak seyreltmeyi hedefliyor. Bu hat boyunca yapılması planlanan şey, Türkiye’deki etnik-Arap mültecilerin bir kısmını, İdlib’in önümüzdeki aylarda Esad rejimi kontrolüne girmesiyle, oradan gelecek olan mültecileri ve Türkiye rejimine siyaseten yakın diğer Suriyeli mültecileri yerleştirmek.”
Uygulanabilir mi?, o kesin değil ama bu, bildiğimiz Osmanlı’nın zorunlu iskan projesi. Zamanında, epeyi işe yaramıştı.
+
“Gazeteci yazar Bereket Kar, güvenli bölgeye dair şu değerlendirmeleri yaptı: “Güvenli bölgenin Türkiye’nin ulusal güvenliğine yarayacak bir yanı yok, istikrarsızlığı daha da arttıracaktır. İdlip’te, Türkiye’nin ve Suriye’nin belirli kesimlerinde bulunan IŞİD ve IŞİD kardeşlerini bu bölgeye yerleştirmeyi ve burada yeni bir kalkan örmeyi hedefliyor. Bu ‘güvenli bölge’, IŞİD zihniyetinin yeniden var oluşuna yarayacak. Güvenli bölge, daha çok bu güçlere yarayacaktır. Ne Kürtlerle, ne Araplarla, ne demokratik laiklerle, anlaşma şansı olmadığı için, çatışma genişleyerek sadece Rojava’nın bütünü değil, Suriye ve Türkiye’yi de içine alacak, yeni bir çatışma döneminin başlangıcı olma riski, çok çok büyüktür.””
“Ama IŞİD’liler, Türkiye’nin giriş yapacağı yerlerdeki hapishanelerde değiller, sınırdan oldukça uzak bölgelerde tutuluyorlar. Bunun gerçekliği olduğu kanaatinde değilim.”
Bir dediği, bir dediğini tutmuyor, bu demek.
Ancak o (evetçi ve hayırcı) tutarsızlık bile pratikte tutmuyor, çünkü Kürtler, IŞİD’cileri yalıtımı bırakacaklarını açıkladılar. Yani, IŞİD’lileri Türkler’in üzerine salacaklar ama bu da pek işlevsel bir hesap değil.
En güzeli bu yani:
Herkes yanılıyor: Alandakiler de, kuramcılar da.
Olay büyüyecek bu kesin, nerelere gideceği ise belirsiz.
+
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye uzmanı Oytun Orhan:
“Operasyonun kapsamı henüz belli değil. İlk aşamada beklenti, sınırdaki bazı yerleşimlerin Türk ordusu tarafından kontrol altına alınması olabilir. İlk etapta, muhtemelen bu bölgeye yoğunlaşacak gibi gözüküyor. Türk ordusu burayı tuttuktan sonra, kademe kademe sahadaki duruma göre sınırda açtığı cepleri birleştirerek, böylece güvenli bölgeyi aşama aşama oluşturmaya çalışacaktır. Türkiye’nin nihai hedefi, 30-40 km sınır hattında kontrolü ele geçirmek ve YPG’yi temizlemek olacaktır. Ama bu tabi çok kolay olmayacak. YPG, Amerika’dan aldığı gelişmiş silahlar sayesinde, Türk ordusunu durdurmak için elinden geleni sergileyecektir. Ama güç dengeleri açısından bakıldığında TSK’nın kontrolü ele geçirmesinin sadece bir zaman meselesi olduğunu düşünüyorum.”
Doğu şıkkını düşünen hala yok.
Batı’da ise, zaten daha önceki birinci kanton silinmesinedki taktik kullanılacaktır: Adım adım yani.
Evet, savaş uzayacak ve Erdoğan’ın istediği de bu.
Ancak, en çok 2 yıl kadar uzayabilir. Bu da, 2023 değil hala.
Erdoğan başkanlık metazorisi peşinde ama nasıl ki son 1 yılda başkanlığın tadını çıkaramadı, daha sertinin de tadını çıkaramaz.
Ancak, eğer doğru ve geçerli bilgi alandan gelirse, bu belli açılardan, yeni ve farklı savaş adımları içeren bir süreç olacak. Bun izlemek gerekli.
(8 Ekim 2019)

Hiç yorum yok: