Beni
şaşırttı.
Bu kadar
açıksözlülük ona uymamış, metinleri genelde aşırı dolayımlı ve süslü sözlüdür,
hemen tüm Fransız yazarlar gibi.
Tuhaf
ama şahsen de karşılaştım onunla. Boğaziçi Üniversitesi'nde (rektörlük / eski
kütüphane binasında), 1990'larda. Mıyıl mıyıl bir İngilizce konuşması vardı,
içimi baymıştı, salonu terk etmiştim.
Ermeniler
ile ilgili yazdıklarını, kendi imzamla yayınlasam, beni faşist sayarlardı.
10
yılda, belki 500 konuda fragmanlar. Aforizma değil, fragman. Hemen herşey ile
ilgilenmiş. Kendim dışında, 999 konuda yazan birini ilk kez okudum.
Düşüncelerine
katılmayabilirim ama saçma bulmam. Einstein Dünya barışını yazınca, saçma
bulurum, buldum da. Bu saptama, ona yönelik bir övgü.
Butoh-Artaud
ilintisini görebildiğini gördüğüm ilk yazar. Nedeni de, kadınları ve
matriyarkiyi iyi kavraması.
999
paragrafta 10 tane, 13/12 isabet, başarı mı, başarısızlık mı?
Ya da:
O
13/12'leri yapan biri, nasıl kopya bile çekemeyip, 100 tane eksi 1'ler?
Ya da:
Bir
insan-Fransız, nasıl bu kadar gerçeklerden uzak kalabilir?:
Özellikle
de, yapay zeka ve siberuzay konusunda.
Not:
Baudriallard'ın en güçlü sayıldığı ama en güçsüz olduğu alanlar bunlar.
(13 + 16 Ekim 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder