Perşembe, Ekim 24, 2019

Hizbullah ve Yallah Lübnan


Dünya nerelere gelmiş?
Bir alıntı:
“Gösteri haberleri yayılmaya başladıktan sonra, en çok merak edilen Hizbullah’ın tavrının ne olacağıydı. Zira Hizbullah, neredeyse Lübnan ordusuna denk olan askeri gücüyle, ülkenin en büyük siyasal hareketi.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, olaylar başladıktan iki gün sonra ekranlara çıktı ve “Gösteriler herkesin hakkı, ancak devlet malına ve özel mülke zarar vermeyin. İstediğinizi eleştirebilirsiniz, hatta bana küfür de edebilirsiniz” dedikten sonra ekledi:
“Biz ilk günden itibaren sahaya inseydik, Batı ülkeleri ‘İran provokasyon yapıyor’ diyeceklerdi. O nedenle inmedik. Mevcut hükümetin istifasını desteklemiyoruz ve başka bir hükümet kurma lüksü şu anda mevcut değil. Hükümet bozulursa, bir daha kurulması oldukça zor ve uzun bir süre lazım.”
Nasrallah’ın son sözleri ise dikkat çekiciydi:
“İnşallah, hiçbir zaman bizim sokaklarda olacağımız gün gelmez. Biz eğer sokaklara çıkarsak, tüm denklemi değiştirmek için çıkarız!”
Bir zamanlar Lübnan’daki FKÖ de öyle sanıyordu.
Haberde kalın harfledğimiz gibi, askeri = siyasi. Kılıçla gelen, kılıçla gider yani.
Devlet malı ve özel mülk korunsunmuş. Bunlar mı manevi, bunlar mı Müslüman? Bunlar dünyevi, bunlar kilise. Bunlar, mal mülk derdinde, öte yan derdinde falan değil.
Olmayan bir ülkeye gelen girmiş, giden girmiş. Eline silahı alan, Ali kıran baş kesen olmuş.
Devlet bu değil, nizam bu değil.
Yani.
Yallah Lübnan değil, yallah tazyik.
(23 Ekim 2019)

Hiç yorum yok: