Cumartesi, Ekim 26, 2019

Napolyon-Trmp’un Peşine Takılan Kürtler




Ekteki karikatür, Kürtler’in durumunu çok iyi simgeliyor.
Gerçekten de sorn, Napolyon-Trump’ta değil, kendini Napolyon askeri sanan Kürtler’de.
Bu karikatürü sosyal medyada paylaştığımızda, infialle karşılandı. Daha önce de, Kürtler’in ABD ile halvet olduğunu yazdığımızda, öyle olmuştu.
Durum, Kürt’ü şaap, hibino, deme durumu.
+
Taştekin tarafı:
Fehim Taştekin hala aynı minvalde.
Yukarıdaki karikatür minvali yerine, hakkı yenen Kürtler minvalinde.
“Kürtlere petrol görevi mi? Ne sefillik!”
Sefil durumda olan, Trump mı, Kobani mi?
“Şapkadan çıkan sihirli formüldeki dört unsur:
Kürtler’i kuzeyden güneye kaydırıp, NATO ortağı Türkiye’yi mutlu etmek.
SDG’ye görev emri verir gibi petrol sahalarına çekip, Kürtler’i memnun etmek.
Suriye yönetimini de petrolden mahrum bırakıp, cezalandırmak.
Bütün bunlar için IŞİD’in geri dönüş tehlikesini kullanmak.”
Kürtler petrol sahasında olmaktan mutlu olacak gibi bir sonuç çıkıyor alıntıdan. O zaman neden sefillik?
“Elbette petrolün rezervi ABD için büyük bir miktar değil ama Suriye devleti için hayati önemde. Suriye’nin belini kırmaya devam etmek için bu kaynakların elde tutulması elzemdir.
Yerel güçleri Amerikan yedeğinde tutmak için de, petrol işlevsel bir karttır.
İran’ın kollarını kesme siyasetimiz sürerken, buralardan çekilmek mantıklı değildir. (Özel temsilci James Jeffrey bu mantıkla kendini yedi bitirdi.)
Petrolden gelecek pay, Amerikan askerlerinin masrafını da karşılayabilir.”
Taştekin hesap yapmamış ama. O bölgedeki petrol üretimi, 380 birimden, 25 birime düşmüş. Zarardan kar, 5 yıl için 80 milyar dolar tutuyor.
Savaşın dönüp dolaşıp varacağı yer para hesabıdır. Napolyon boşuna, ‘para, para, para’ demedi.
“Her şeyden önce kendi toprakları üzerindeki hakimiyetini geri dönülmez şekilde yeniden sağlama yolunda ilerleyen Suriye devleti ulusal servetin bu şekilde gasp edilmesini sineye çekmeyecektir. Rusya’nın arabuluculuğunda SDG ile sağlanan uzlaşmadan sonra Suriye ordusunun bölgeye intikali sürüyor. Henüz petrol bölgelerinde değiller ama konuşlanma, Amerikalıların hareket alanını daraltacak şekilde gelişiyor.2
Herşeyden önce, Rusya’nın ne yapacağını bilmiyoruz. Ancak bu alıntı parçası, YPG-Esed savaşını önceden imliyor bizce.
“Suriyeliler’in hafızasında, petrol bağlantılı hesaplarla CIA’in tezgâhladığı bir darbe, bir darbe girişimi, suikastlar ve silahlandırılan Müslüman Kardeşler eliyle istikrarsızlık yaratma hamlelerinin bıraktığı feci izler mevcut. ABD’nin 8 yıllık Suriye siyasetinin finalini petrol kuyularında yapması bir Amerikan trajedisi olarak da kendine dönebilir.”
Gerçekten dönebilir mi?
Keşke dönse.
Keşke dönebilse.
Ancak şu an bu olmayacak duaya amin demek.
+
Akar tarafı:
“Etnik temizlik, bu kadar kolay kullanılacak bir laf değil. Gerçekle hiç alakası olmayan şekilde bunların konuşulması, yazılması ahlaki değil. Herhangi bir şekilde insan hakları ihlali, kimyasal silah gibi, insanlık dışı uygulamalar asla söz konusu değil.”
Akar, bunları NATO toplantısında söylemiş.
Evet, TC artık savunmadan saldırıya geçti.
İşliyor da gibi.
Şimdilik.
+
YPG tarafı:
“Demokratik Özerk Yönetim, Suriye’deki bütün oluşumların, yönetimin ve halkın diyalog içerisinde olması için Suriye krizinin başından bu yana 3’üncü yolu esas aldı. 3’üncü yol Suriye’de barış ve beraberliğin sağlanmasını esas alıyor ve dış müdahaleleri reddediyor. Demokratik Özerk Yönetim, bölgelerin terörist gruplardan temizlenmesinden sonra, Kürt halkını ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki bütün bileşenleri koruyarak tecrübe edindi. Yine, bütün bileşen ve halkların haklarını fark gözetmeden korudu.”
Şimdi, buna kim ikna olur?
Esed mi, Putin mi?
Hangi beraberlik, federasyonla mı?
Kürtler tüm kartlarını bir adımda yitirdiklerini, Soçi anlaşması’ndan 3 gün sonra bile, hala anlayamamışlar. Pazarlık güçleri sıfır, hatta eksi. Yüzlerine ezilecekleri söylendi. Daha ne olacak ki?
+
Savaş oldu, bir şey değişmedi.
Ateşkes oldu, bir şey değişmedi.
Adı ne olduğu belli olmayan bir durum var ortada, yine hiçbirşey değişmedi.
Önemli fark, ABD askerlerinin birazının orada kalacağı. Onlar varken, işin içine Rusya giremez, Türkiye ve/ya Suriye ordusu girer. Şu an için, trielloya gidiliyor yani.
Oluşması da en az 2 hafta alır.
Not: Nasıl ki Trump peşindeki Kürtler sakil durumdaysa, Putin peşindeki Esed de öyle sakil durumda.
Bu kadar absürdlüğün içinde, iç politika üzerinden savaşa girmişse de, en az absürd olan moment, Türkiye’nin pozisyonu.
+
Çıkış:
Nasıl ki kurbağa-akrep ilişkisinde kabahatlı olan kurbağaysa, Napolyon ve askerleri durumunda da, onun gibilerin peşine takılan askerler kabahatlı.
Tarihten ders alıyoruz:
Türkiye artık oralardan zor çıkar.
AB ve ABD bunu TC’ye ekonomik olarak ödetir.
İş uzadıkça, uzar.
(26 Ekim 2019)

Hiç yorum yok: