Ekteki
karikatür, Kürtler’in durumunu çok iyi simgeliyor.
Gerçekten
de sorn, Napolyon-Trump’ta değil, kendini Napolyon askeri sanan Kürtler’de.
Bu
karikatürü sosyal medyada paylaştığımızda, infialle karşılandı. Daha önce de,
Kürtler’in ABD ile halvet olduğunu yazdığımızda, öyle olmuştu.
Durum,
Kürt’ü şaap, hibino, deme durumu.
+
Taştekin
tarafı:
Fehim
Taştekin hala aynı minvalde.
Yukarıdaki
karikatür minvali yerine, hakkı yenen Kürtler minvalinde.
“Kürtlere
petrol görevi mi? Ne sefillik!”
Sefil
durumda olan, Trump mı, Kobani mi?
“Şapkadan
çıkan sihirli formüldeki dört unsur:
Kürtler’i
kuzeyden güneye kaydırıp, NATO ortağı Türkiye’yi mutlu etmek.
SDG’ye
görev emri verir gibi petrol sahalarına çekip, Kürtler’i memnun etmek.
Suriye
yönetimini de petrolden mahrum bırakıp, cezalandırmak.
Bütün
bunlar için IŞİD’in geri dönüş tehlikesini kullanmak.”
Kürtler
petrol sahasında olmaktan mutlu olacak gibi bir sonuç çıkıyor alıntıdan. O
zaman neden sefillik?
“Elbette
petrolün rezervi ABD için büyük bir miktar değil ama Suriye devleti için hayati
önemde. Suriye’nin belini kırmaya devam etmek için bu kaynakların elde
tutulması elzemdir.
Yerel
güçleri Amerikan yedeğinde tutmak için de, petrol işlevsel bir karttır.
İran’ın
kollarını kesme siyasetimiz sürerken, buralardan çekilmek mantıklı değildir.
(Özel temsilci James Jeffrey bu mantıkla kendini yedi bitirdi.)
Petrolden
gelecek pay, Amerikan askerlerinin masrafını da karşılayabilir.”
Taştekin
hesap yapmamış ama. O bölgedeki petrol üretimi, 380 birimden, 25 birime düşmüş.
Zarardan kar, 5 yıl için 80 milyar dolar tutuyor.
Savaşın
dönüp dolaşıp varacağı yer para hesabıdır. Napolyon boşuna, ‘para, para, para’
demedi.
“Her
şeyden önce kendi toprakları üzerindeki hakimiyetini geri dönülmez şekilde
yeniden sağlama yolunda ilerleyen Suriye devleti ulusal servetin bu şekilde
gasp edilmesini sineye çekmeyecektir. Rusya’nın arabuluculuğunda SDG ile
sağlanan uzlaşmadan sonra Suriye ordusunun bölgeye intikali sürüyor. Henüz
petrol bölgelerinde değiller ama konuşlanma, Amerikalıların hareket alanını
daraltacak şekilde gelişiyor.2
Herşeyden
önce, Rusya’nın ne yapacağını bilmiyoruz. Ancak bu alıntı parçası, YPG-Esed
savaşını önceden imliyor bizce.
“Suriyeliler’in
hafızasında, petrol bağlantılı hesaplarla CIA’in tezgâhladığı bir darbe, bir
darbe girişimi, suikastlar ve silahlandırılan Müslüman Kardeşler eliyle
istikrarsızlık yaratma hamlelerinin bıraktığı feci izler mevcut. ABD’nin 8
yıllık Suriye siyasetinin finalini petrol kuyularında yapması bir Amerikan
trajedisi olarak da kendine dönebilir.”
Gerçekten
dönebilir mi?
Keşke
dönse.
Keşke
dönebilse.
Ancak şu
an bu olmayacak duaya amin demek.
+
Akar
tarafı:
“Etnik
temizlik, bu kadar kolay kullanılacak bir laf değil. Gerçekle hiç alakası
olmayan şekilde bunların konuşulması, yazılması ahlaki değil. Herhangi bir
şekilde insan hakları ihlali, kimyasal silah gibi, insanlık dışı uygulamalar
asla söz konusu değil.”
Akar,
bunları NATO toplantısında söylemiş.
Evet, TC
artık savunmadan saldırıya geçti.
İşliyor
da gibi.
Şimdilik.
+
YPG
tarafı:
“Demokratik
Özerk Yönetim, Suriye’deki bütün oluşumların, yönetimin ve halkın diyalog
içerisinde olması için Suriye krizinin başından bu yana 3’üncü yolu esas aldı.
3’üncü yol Suriye’de barış ve beraberliğin sağlanmasını esas alıyor ve dış
müdahaleleri reddediyor. Demokratik Özerk Yönetim, bölgelerin terörist
gruplardan temizlenmesinden sonra, Kürt halkını ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki
bütün bileşenleri koruyarak tecrübe edindi. Yine, bütün bileşen ve halkların
haklarını fark gözetmeden korudu.”
Şimdi,
buna kim ikna olur?
Esed mi,
Putin mi?
Hangi
beraberlik, federasyonla mı?
Kürtler
tüm kartlarını bir adımda yitirdiklerini, Soçi anlaşması’ndan 3 gün sonra bile,
hala anlayamamışlar. Pazarlık güçleri sıfır, hatta eksi. Yüzlerine ezilecekleri
söylendi. Daha ne olacak ki?
+
Savaş
oldu, bir şey değişmedi.
Ateşkes
oldu, bir şey değişmedi.
Adı ne
olduğu belli olmayan bir durum var ortada, yine hiçbirşey değişmedi.
Önemli
fark, ABD askerlerinin birazının orada kalacağı. Onlar varken, işin içine Rusya
giremez, Türkiye ve/ya Suriye ordusu girer. Şu an için, trielloya gidiliyor
yani.
Oluşması
da en az 2 hafta alır.
Not:
Nasıl ki Trump peşindeki Kürtler sakil durumdaysa, Putin peşindeki Esed de öyle
sakil durumda.
Bu kadar
absürdlüğün içinde, iç politika üzerinden savaşa girmişse de, en az absürd olan
moment, Türkiye’nin pozisyonu.
+
Çıkış:
Nasıl ki
kurbağa-akrep ilişkisinde kabahatlı olan kurbağaysa, Napolyon ve askerleri
durumunda da, onun gibilerin peşine takılan askerler kabahatlı.
Tarihten
ders alıyoruz:
Türkiye
artık oralardan zor çıkar.
AB ve
ABD bunu TC’ye ekonomik olarak ödetir.
İş
uzadıkça, uzar.
(26 Ekim 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder