16.10.19, 13:45.
Yazı Yolu: Savaşı Yazmak
Bilgisayarım,
11-15 Ekim 2019’da internete bağlanamadı, tamire gitti. O sürede de, savaşla
ilgili yazmadım.
Savaş, o
5 günde bambaşka bir yere vardı.
Daha da
acaibi, vardığı yerde durması / kalması mümkün değil.
Tersine
bakıyorum:
7 günde
25-30 metni yazmak mı daha iyiydi, yoksa 5 gününü özet geçmek mi?
Karar
veremedim henüz.
Savaşın
uzun süreceğini yazdım ama o durum da değişti.
Dolayısıyla,
herşeyi soru imine alıp, duruyorum.
Ve, 60
yaşmda bu epistemik boşluk-özgürlük
ilginç bir his veriyor bana.
Tarihin
büküm noktalarında, kısa bir süreliğine, tüm yol çatallarına hızlıca girip
çıkıp, olacakları görmek ve yaşamak gibi.
Gelecek
geçmişten daha gerçektir ve daha somuttur gibi.
İşte bu
nedenle, gelecekbilimci oldum.
14
yaşımda, bunu sözcüklere dökecek durumda değildim. Ancak, 59 yaşımda
dökebildim.
Asıl
soru-m şu:
45 yılın
35 yılında sürekli yazıp, 250-350 bin paragraf yazıp, bunların çoğuyla
zihinsel-beyinsel eksodus yaşayıp, dahi olunabilen nadir (milyonda bir kadar nadir)
anlardan birini durdurmak, benim gibi birine ne etki yapar?
Çünkü,
bu savaşla sanki yepyeni ve fapfarklı bir şeyler olacak hissine-sezgisine
kapıldım. Zorunlu bir yazma arası oldu. Sonra, o his gitti.
Şu an
yok. Herşey eski tas, eski tamam.
Devrimi
1905’te ellerinden kaçırmak böyle bir şeydi herhalde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder