Yeni zaman savaşları sayabileceğimiz 3. Dünya Savaşçıkları bazı yeni
özellikler sergiledi:
Bir: Savaşta
aktif ve pasif çok taraf var ama kimin hangi tarafı tuttuğu o kadar belirgin
değil.
İki:
Naklen savaş var.
Üç: Maç
tarihi önceden belli. Şu gün şuradan saldıracağız, gibi.
+
Türkiye’nin
bilmem kaçıncı Suriye Savaşı bu türden oldu şimdiden.
07.10.19
momentinde, başladı başlayacak idi.
Japon kale
maç, genede 4 takım ile yapılır. 4 burada; Rusya, Abd, Türkiye Kürtler olmakta.
Orji
istenilen sayıda kişi ile yapılır. Buradaki orji katılanları tüm Dünya ülkeleri,
BM, AB, şu bu olmakta.
Gelelim
tek tek saymaya:
Rusya ve
BM, seyirci kalmayı yeğledi.
ABD,
alandan çekilip, Kürtler’i yalnız bıraktı. Bırakmadan önce de, onlara epeyiden
çok malzeme sağladı. Strateji ve taktik ise, ne Yankiler’inki işe yarar, ne de
Kürtler Yankiler’inkini ciddiye alır bu konuda.
Kürtler;
Amazon peşmerge, değişik gerilla, sivil direniş gibi seçeneklerle ellerini
kuvetlendirdiklerini düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Bu kez orta karar teknoloji
var. Tc, nereleri vuracağını tek tek biliyor. İçinde sivil olsa bile vuracak,
vurdu da zaten.
Türkler,
birinci kantonu haritadan silmişliğin ve ABD-Rusya’yı dize getirmişliğin
şehvetiyle saldıracaklar. Birebir savaş olacağı için, kayıplar da zayiat da
büyük olacak.
G-7 / 1.
Dünya ülkeleri de, üçüncü lig takımıyla dördüncü lig takımının maçını çekirdek
çitleyerek izleyecek.
Az
sayıda yeni malzeme ve taktik denenecek. Ne kadarı kayda geçecek belli değil.
+
Gelelim medya geştaltına…
Bizi en
çok etkileyen ve dehşete düşüren BM’nin açıklamaları oldu:
“BM'den
'Suriye'nin kuzeyine operasyon' açıklaması: En kötüsüne hazırlanıyoruz
…
Moumtzis,
BM'nin Srebrenitsa gibi bölgelerde güvenli bölgelerle "acı bir
tarihi" olduğunu ifade etti.”
Sözünü
ettiği şey, BM’nin Hollandalı askerlerinin sivil Boşnaklar’ın katliamına
gözyumması. Adamları 25 yıldır yargılayamıyorlar. Çünkü içtihat-mesnet epeyi
kimseyi ipe götürür.
Ve kalkmış,
bunu rahatça konuşabiliyorlar.
+
Kürtler:
“ABD
sunduğu şartları yerine getirmedi…
…
Demokratik
Suriye Güçleri olarak, savunma hakkımızı kullanmak için bir an bile
beklemeyeceğimizi belirtiyor; Arap, Kürt, Süryani, Asuri tüm halklarımıza
birlik olup Türkiye’nin saldırılarına karşı meşru haklarını kullanarak ülkeyi
savunmaya çağırıyoruz.”
That is
the question.
Kürtperver
Taştekin’in epeyi yazdığı üzere, oradaki Kürtler oradaki diğerlerine pek iyi
davranmadı. Şimdi, gelin birlikte savaşalım, diyorlar. Bu, biraz zor.
ABD ise,
Kürtler’i bilmem kaçıncı kez satıyor. Ama bu kez epeyi ön-destek verdi. O da
bir şeydir yani.
+
ABD:
Beyaz
Saray, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapacağı operasyonu ABD’nin
desteklemeyeceğini ve bu ülkenin operasyona dahil olmayacağını açıkladı.
..
Açıklamada,
'IŞİD'i yenen ABD kuvvetlerinin, artık doğrudan bu bölgelerde olmayacağı'
vurgulandı.”
“Biz
kaçtık” durumu yani.
Ancak,
ABD’nin TC gibi bir vassala böyle bilmem kaçıncı kez açık çek vermesi hayra
alamet değil.
“Reuters'a
konuşan bir ABD'li yetkili, SDG'li komutana "yakın zamanda yapılması
beklenen Türkiye saldırısından onları koruyamayacaklarını bildirdiklerini"
söyledi.”
Bunu
açıkça söyleyebiliyorlar.
Bunu
uzun vadede çok-çok ağır ödeyecekler ama.
Israrlıyım:
YPG-IŞİD tipi bir diyalog, er veya geç olacak veya çoktan
var.
+
Global
medya geştaltı:
“New
York Times gazetesi, ‘Trump Amerikan politikasını değiştirerek, Türkiye’nin
Suriye’de askeri operasyonuna destek verdi’ başlıklı haberinde, “Trump’ın
kararı, hem IŞİD’e karşı operasyonlar için, hem de İran’la Rusya’ya karşı
kritik bir karşı denge olarak görev yapması amacıyla, Suriye’nin kuzeyinde
küçük bir askeri varlık bulundurmak isteyen Pentagon ve Dışişleri
Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililerin tavsiyelerine karşı geliyor” dedi.”
Trump
sakar biri ama 3.-4. Dünya maçları, 3. Dünya Savaşçıkları olarak, zaten Pentagon’ın
kuramı.
“Washington
Post gazetesi, haberinde, ‘ABD’nin iki önemli müttefiki arasında aylardır barış
sağlamaya çalıştığı’ yorumunu yaptı, son açıklamayla bu çabalara ‘aniden son
verildiğini’ yazdı.”
Gerçeklere
aykırı bir haber. Olay, aylar öncesinden ilan edildi.
“Heide’de
yayımlanan Dithmarscher Landeszeitung'daki yorumda da, Erdoğan’ın Suriye
planlarından duyulan kaygı dile getirildi:
"Erdoğan’ın
'barış bölgesi' Türkiye'nin ülkeye girmesi, yüz binlerce Kürt’ün bölgeden
sürülmesi ve milyonlarca Suriyeli’nin kendi istekleri dışında sınırdışı
edilmesi anlamına geliyor.”
Asıl
sayılar daha az olmak kaydıyla, yazılanlar doğru.
+
Rusya’dan
hala ses yok. Önceden açıklama yapıp, TC’yi haklı gördüklerini açıklamışlardı
ama.
+
Çıkış:
Bizi en
çok etkileyen şey, TC vatandaşları sivillerin konuya ilgisizlikleri oldu.
Televizyonlar bangır bangır savaşı naklen yayın yaparken, onlar kafelerde filtre
kahvelerini yudumladılar. İnterneti açıp, haberleri okmaya tenezzül bile
etmediler. Ancak, arkadaşları ve kuşaktaşları olan 10 bin kişi orada ölecek
veya sakat kalacak.
Yeni
sosyal moloz kuşağının panoraması da bu işe. Bu da, başka bir japon kale orji
işte.
+
Ek:
Son
dakika haberi:
“Rusya'dan
Fırat'ın doğusuna harekat için ilk açıklama
Şam
yönetiminin en güçlü müttefiki Rusya, ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin
harekatına yeşil ışık yakmasına ilişkin ilk açıklamasında 'toprak bütünlüğü'
vurgusu yaptı. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, Türkiye'nin 'Suriye'nin toprak
bütünlüğüne her durumda bağlı kalmasını umduklarını' söyledi.”
https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2019/10/07/rusyadan-firatin-dogusuna-harekat-icin-ilk-aciklama/
TC-Suriye
çatışması veya anlaşması, en az 3 yıl sonrasının konusu.
TC,
orada 2 yıl çalışmadan güvenli bölge oluşturamaza çünkü.
Hele
hele 2 milyon Suriyeli’yi geri gönderirse de, ilginç olur.
+
Artı:
“Trump
uzun açıklamasında, “Kürtler bizimle birlikte savaştı ama bunun için devasa
boyutlarda para ve ekipman aldılar. Türkler’le on yıllardır savaşıyorlar. Ben
bu savaşı yaklaşık üç yıl engelledim ama bizim, birçoğu kabilesel olan bu saçma
sonu gelmez savaşlardan çekilme ve askerlerimizi eve döndürme vaktimiz geldi.
Çıkarımıza olan yerlerde, sadece kazanmak için savaşacağız. Türkiye, Avrupa, Suriye, İran, Irak, Rusya
ve Kürtler’in şimdi sorunu çözmeleri, yakaladıkları IŞİD savaşçıları ile kendi
mahallelerinde ne yapmaları gerektiğine karar vermeleri gerekiyor” dedi.”
Ne yazık
ki tek bir hareketin çok sonucu olabiliyor.
Mantıklı
bir söz ama sonucu mantıksız olacak.
(7 Ekim 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder