Perşembe, Ekim 10, 2019

Tarafgir Stratejist: Abdullah Ağar: Suriye'yi Bölecek YPG-PKK Türkiye'nin de Bekasına Yönelmiştir


Ekim 2019 itibarıyla olay, ne Suriye’nin, ne de Türkiye’nin bekası sorunu değildir.
Bu da, tarafgir bir stratejist demek.
Yine de önemli. Ne düşündüklerini bilmek gerekli çünkü.
+
“Trump’ın yaklaşımıyla Pentagon’un yaklaşımı arasında farklılıklar var. Onlar daha çok kamusal düşünüyorlar ama Sayın Başkan, onun öncelikleri daha farklı. Onun kafası başka türlü çalışıyor. Ticaretten geldiği için ticari eğilimlerine göre devlet yönetimini uygulamaya dair birtakım prensipler geliştirmiş.”
Türkçe berbat ama içerik nitelikli.
Kissinger ve Mc Namara çizgisi; ABD bakış açısıyla, askeri, siyasi, iktisadi üçlemede hepsini iktisadi kefeye koyuyor. Ancak, CEO iktisadi çizgisine, iş yapmayan, iş yaptıran çizgiye. Ki bu ölmeyen ama ölmeyi emreden general çizgisi de demek aynı zamanda.
Devamı da eksik:
Trump, kendini hala ‘Apprentice’ şov programında sanıyor. Oyunun kendisinin yönettiğini sanıyor ama yönetiliyor aslında.
Bir de en önemli gerçek:
Mc Namara’nın ‘Savaşın Sisi’ belgeselinde açıkça ifade ettiği üzere, bir CEO bir general değildir ve savaştan anlamaz. Mc Namara da, Vietkong’luların son erine kadar ölümüne savaşmasını anlaymamıştı.
+
“ABD, Türkiye'nin üniter yapısını toprak bütünlüğünü, egemenliğini, güvenliğini ve geleceğini gözardı ederek, bu gözardıyla beraber gelişen Türkiye'nin aleyhine bir tehdidi görmeyerek bir dizayna girişti.”
Açıkçası, bundan emin değiliz. Eğer ABD, TC’yi haritadan silmek isteseydi, çoktan silmişti çünkü. Vazgeçilmez müttefik teraneleri boş, çünkü Pakistan 1980-2000 arasında Türkiye’den daha çok vazgeçilmez bir müttefikti ama parçalandı paraçalanacak, hem de ABD tarafından.
Biz, ABD’nin ne halt yediğini bilmediği kanısındayız. Örneğin Obama, Arap Baharı’nın buralara geleceğini göremedi, görseydi yapmazdı zaten.
+
Rusya ve İran'ın tutumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdi bu noktada şunu söylediler, ben de bu konuya yaklaşırken iki eksenden yaklaşıyorum, yani birisi Suriye'nin üniter yapısının devamlılığı üzerinden kurulan teorik yaklaşım, bir diğer tarafı da Suriye'nin parçalanmış olması ile ilgili pratik yaklaşım.”
Bütünlük ve parçalanma, hem pratik, hem de teorik sorun.
Anımsayalım:
Suriye 10 parçaya bölündü ama şu an yalnızca 2 parçalı. Kürtler, o parçayı 1 yapmak istemiyorlar.
Böyle bakınca olay, Kürtler problematiği oluyor ama ne Rusya, ne de İran, onları varsayıyor. Türkiye’den daha çok yoksayıyor üstelik.
+
Suriye'deki ekseninde Türkiye – ABD ilişkisi nasıl şekillenecek?
Abdullah Ağar: Şimdi bu noktada ABD’nin ortaya koyacağı vizyon bence son derece önemli. Bu vizyonun bir misyon olarak şekillenmesi, etkiye dönüşmesi, coğrafyanın istikrarı ve kazanımları adına ABD’nin kazanımları da başka olmak üzere sonuçlar üretecek.”
Daha geniş bakalım.
ABD, Dünya’daki tüm müttefiklerini harcadı.
Sözüne kesinlikle güvenilmez ülke oldu.
TC-ABD’den önce, ABD-AB çıkar çatışması var.
Yani:
TC-ABD gidişatını, TC-AB gidişatı belirleyecek. Daha önceki ABD sorunlarında, Almanya AB adına Türkiye’ye yakınlaşarak değişik durumlar yaratmıştı örneğin.
+
Tüm sağ stratejist geçinenler gibi, bu yazar da, Dünya’dan habersiz.
(10 Ekim 2019)

Hiç yorum yok: