Uluslararası
yatırımcı Soros şöyle demiş:
“İran
ile olan nükleer anlaşmaya son verilmesi ve transatlantik birliğinin yıkımıyla
karşı karşıyayız.
Bunun
Avrupa ekonomisi üzerinde olumsuz bir etki yaratması ve diğer bozulmalara yol
açması kaçınılmaz. Doların gücü, gelişen piyasa para birimlerindeki yükselişi
halihazırda kesmekte.
Yeni bir
büyük finansal krize doğru ilerliyor olabiliriz. Avrupa birliği, varoluşsal bir
krizde. Ters gidebilecek herşey, ters gitmiş durumda.”
Ana
çizgisiyle doğru olan ama birçok eksik ve yanlış içeren bir saptama bu.
AB ve
ABD, artık ayrı yollarda. Bu açıkça görünüyor ama görürndüğü yerlerde ayrılma
yok, ayrılma olan yerler ise pek görülmüyor gibi.
ABD,
AB’nin kendi iç savaşı sayılabilecek olan ve eski sömürgesi olduğu ülkelerin
çıkardığı 2 dünya savaşı ile kendiliğinden 1 nolu oldu. 1900 itibarıyla, yine
ilk 10’da idi ama ilk 5’teliği güvencede değildi.
İşte bu
ABD’nin AB’yi kurtarmışlığı, başta AB’nin hatası olsa da, sonda ABD’nin
sömürüsüne ve eskiden kolonisi olduğu ülkeleri yeni kolonisi yapmaya yöneltti.
Birinci ayrım bu ve tüm Soğuk Savaş boyunca böyleydi.
ABD x
SSCB karşıtlığı ile, AB’nin 3 büyüğü İngiltere’nin, Almanya’nın, Fransa’nın
SSCB karşıtlığı birbirlerinden bambaşka şeylerdi. 2. Dünya Savaşı’nda AB’yi
ABD’den çok SSCB kurtardı zaten. Bu da, eski momentli askeri çelişki ama
çatışma boyutuna taşınmadı hiç.
Atlayarak
gidelim:
11 Eylül
2001’de ‘neo-con’ların başlattığı neo-Haçlı Seferi’nde, ABD ve AB bambaşka
noktalarda yer aldı. ABD’de Müslüman nüfus % 1-3 iken, AB’nin bazı ülkelerinde
Müslüman nüfus % 5 durumunda: Üstelik bu Müslüman nüfus, AB’nin eski
sömürgelerinden geldiği için, 500 yıllık bir kan davası ile geliyorlar. AB’nin
göçmensel 2018 açmazına ABD belki 2068’de gelir.
Burada
bir nokta önemli:
ABD’yi
vuran ABD’liler geleneği 50 yılı geçti ve bu kültürel bir sorun (silahseverlik
de denebilir). AB’lileri vuran AB’liler ise yeni bir gelenekçik ve yeni
göçmenlerden geliyor (bu yangında ABD fıştığının payı olduğu birkaç onyıl sonra
ortaya çıkarılacaktır).
AB’nin
BOP / GOP konusunda hatalı olduğu nokta şuydu: Kendisini doğrudan ilgilendiren
bir dert değildi. Sonuçların olumsuz yanları ise daha çok AB’yi vuruyor. Yani,
ABD’nin başına sardığı belayı gönüllüce üstlendi.
Ekonomik
açıdan ise durum şu:
2007
Krizi’nin en önemli etkeni olan karşılıksız krediler konusu, ABD’deki konutta
olmasa bile, AB için de geçerliydi.
Ekonomik
açıdan yollar şöyle ayrıldı.
Krizin
ertesinde hem AB, hem de ABD, uluslararası piyasalara karşılıksız 1’er trilyon
dolar sürdüler. ABD şimdi onu geri çekiyor. Ancak ABD, AB’nin parasını da
çekiyor. Yani kur savaşlarıyla ABD, AB’nin artı-değerini sömürüyor. 1 trilyon
dolarlık kalıcı bir kayıp, AB’yi epeyi etkiler. ABD ekonomisi toparlanıyor
gibiyse de, AB için öyle değil pek.
Soros’un
asıl gösterdiği nokta da bu:
Piyasayı
düzeltme çabaları sonucunda / ertesinde, piyasa çok bozulduğu için, piyasayı
düzeltmeye uğraşanlar piyasayı bozmuş olduğu için, vd piyasa, bir daha uzun
süre düzelemeyebilir.
Bundan
sonra da AB ve ABD ayrı yolları seçer. İngiltere, AB’siz ve ABD’li yolu zaten
2001’de seçmişti. Ve bunu çok pahalıya, en temelde parçalanarak ödeyecek.
Şu anda
sorun İran değil, Rusya. AB, İran’dan çok, Rusya ile olumlu ilişkiler istiyor,
çünkü komşusu, çünkü enerji açığı var.
Soros’a
şu noktada katılmıyoruz.
Ters
gidebilecek herşey ters gitmiş falan değil. Ters gitmeyecek şeyler, ters
kılındı. Asıl ters olan şeylere sıra gelmedi ki.
Su,
gıda, enerji, iklim, göçmen krizleri bu krizden daha makro ve onlar başlamadı
daha.
Ters
gidense şu:
GOP
projesinin astarı, yüzünden pahalıya geldi:
Yaratılan
10 milyon göçmen olağan AB asgari ücretlerinin üçte birine çalıştı. AB’nin
nitelikli genç insanları AB’yi terk etti: Son 2-3 yılda yalnızca Fransa’yı 4
milyon Fransız terketmiş.
Ara şerh:
Ulus-devlet kavramının bu çeşit çözülmesi ilginç: insanlar doğdukları veya
doydukları yere değil, rahat ettikleri yere vatan demeye başladı ya da para
herşeyi satın almaya başladı, Araplar’ın İstanbul’da olduğu gibi. Ve bu da, ana
akım sorunlarından başka bir sorun.
ABD x AB
çelişkisi nereye varır?
Soğuk
savaşa da, sıcak savaşa da varmaz. Suriye’de Rusya x ABD dolaylı çatışması
gibi, örtük çatışmalara dönüşür. İran konusu ile bu böyle kılındı.
Soros’un
sözünü ettiği global finansal krizin ise bunlarla ilintisi yok:
Piyasada
belki 50, belki 80 trilyon dolar karşılıksız para var Bunun ne yapılacağı belli
değil. Bunun ekonomik karşılığı yok.
Yani bu
kadar yağ ile ekonomik fren tutmaz ve tutamaz.
Soros’un
imlediği bu:
Global
ekonomiyi şu anda hiç kimse yönetemiyor.
Devamında
da şu:
Ekonomiyi
yönetemiyorsan, politikayı da, militarizmi de yönetemezsin.
Yokkutuplu
Dünya da bu demek zaten.
(29 Mayıs 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder