Pazar, Mayıs 13, 2018

Devamlılık Hatası: Sergi: Salt Beyoğlu


Devamlılık hatası, bir sinema terimidir. Bir planda bir oyuncunun giysisi, 2 farklı çekimde, 2 farklı renkte ise gibi durumlarda kullanılır.
Serginin konsepti bu değil:
Bir: Hata yok, kasıt var.
İki: Devamlılık yok, bilerek devamsızlık / devamsızlaştırma var.
Not: ‘Devamlı’ yerine, ‘sürekli’ daha uygun bir kullanım.
Sergi, internette şöyle tanıtılıyor:
“'Devamlılık Hatası" sergisi içeriği hakkında konuşan Elveren, "Aydan Murtezoğlu ve Bülent Şangar'ın hem 1990'ların başından 2010'ların ortalarına kadar devam eden bireysel pratiklerinden hem de birlikte ürettiği ortak işlerden oluşur. Serginin sınırlarını, SALT Beyoğlu'nun giriş katındaki ortak çalışma "İşsiz İşçiler - sana yeni bir iş buldum!" ve 3. kattaki "Laboratuvar İşi" belirler. Geri kalan alanlara da Murtezaoğlu ve Şangar'ın bireysel pratiklerindeki işler belli bir akışkanlık, bir geçiş ile kesişmeler ve ayrışmalar da var tabii bu geçiş üzerinden yayılır. "Laboratuvar İşi'; bir odaya yerleşir, aslında büyük bir yerleştirme. "Laboratuvar İşi'nin performansı Cumartesi ve Pazar günleri saat 14.00'de gerçekleşecek ve performanslar sergi sonuna kadar devam edecek. "İşsiz İşçiler - sana yeni bir iş buldum!" ise salıdan pazar gününe kadar, 14.00 ile 18.00 saatleri arasında, yürütücülerin olduğu bir performans olacak. İşlerde ve sergide bir "muhatap" arayışı vardır. İşlerle aktive olan, konuşan, müzakere alanı oluşturan izleyicilerden ziyade muhataplar aranıyor. Bu, sanatçıların pratiklerinde devam eden bir durumdu. Bunu ortak işlerde belki bir adım daha ileriye götürmek ve diyaloglar oluşturabilmek mümkün" şeklinde konuştu.”
Bu kadar sözle hiçbirşey söylenmemiş. Sergi de öyle.
Bu, şeyselleşme bile değil, sergi izleyicisini aptal ve cahil sanma veya o pozisyona koyma.
1982’de yapılacak bir işi, 2018’de yapmaya kalkınca böyle bomboş konuşmuş oluyorsunuz işte.
Bu türden ‘ne yaparsak yapalım, her halükarda tüketiciye kakalarız’ mantığı, epeyidir işlemiyor. Post-modernizm, bize 45 yıl (1945 yerine, 1900 sonrasında) gecikmeyle girdi, 30 yıl (1990 yerine, 2020 sonrasında) gecikmeyle de çıkacağa benziyor.
Bu Doğu kurnazlığı beni çok güldürüyor.
(12 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: