Perşembe, Mayıs 03, 2018

Her Durumda Felaket: İlginç Bir Vaka


Öyle bir vaka ki kurgulasan, bu denli abartılı olamazmış:
“Virginia eyaletinin Fairfax kentindeki havuzda hiçbir tecrübesi olmadığı ve doğru düzgün İngilizce bilmediği halde müdür yardımcılığına başlayan Fijalkowski’nin sinir krizi geçirmesi üzerine, olay yerine polis çağrılmıştı. Havuzun dışından geçen birinin çektiği videoda, 8 polis memuru, genç adamın kendini suya gömmesini, aşağıdaki borulara tutunarak suyun altında kalmasını ve ağzından çıkan hava kabarcıklarının yavaş yavaş tükenmesini, kollarını kavuşturarak izliyor. Suya atlamak isteyen cankurtarana da engel oluyor.
Videoda, suyun altından hava kabarcıklarının yükselmesi durunca cankurtaran, “Havuza girip kurtarabilir miyim?” diye soruyor, bir polis memuru da “Burada sertifikalı tek cankurtaran sensin, sen bilirsin” yanıtını veriyor. Sudan çıkarıldığında nefes almayan ve kalbi atmayan genç adam, kalp masajı yapılmasının ardından gelen ambulanstaki defibrilatörle yeniden hayata döndürülüyor.
Fijalkowski, 100 bin doları aşkın hastane faturası üzerine dava açma yoluna gitti. Polonya’ya geri dönen genç adam, daha erken kurtarılsaydı, bu kadar büyük hasar görmeyeceği ve faturanın bu kadar kabarmayacağı iddiasıyla dava açtı.
Fairfax Polis Teşkilatı ise, polis memurları için hayati tehlikeyi bertaraf etmedikçe zihinsel sorunlu kişilere müdahale etmediklerini, beklemeden suya girselerdi Fijalkowski’nin onların da boğulmasına yol açabileceğini savundu.
Fairfax Emniyet Müdürü Edwin Roessler, “Onun hayatını kurtardılar, o ölmedi. Hayatınızı kurtardığı için dava mı açacaksınız” diyerek ekledi:
“Biri zihinsel rahatsızlıktan ötürü nöbet geçirdiğinde, yapmak isteyeceğiniz son şey, ona elle müdahale etmektir. Nöbetin yatışması için zaman geçmesi beklenir.””
Tam Nasreddin Hoca fıkrası hesabı:
Herkes haklı.
Ama durum çapraz.
Bu arada Polonyalı adam intihar mı etmek eğilimliyse, taa ABD’de nasıl iş bulabilmiş?, o belirtilmemiş.
Adam haksız, yüzme ve İngilizce bilmeden havuzda ne işi var? Kendi rahatsızlıklarını orada tek bilen sensin.
Kurtarması gerekenler, hukuken haklı ama ahlaken haksız.
Hastane fırsatçı, o nedenle ahlaken haksız. Bedavaya yapmaları gereken işe, 100 bin dolar fatura çıkarmışlar.
Benzeri başka vakalar da olmuş:
Uyku hapıyla intihar eden sahibini uyandırmak için, onun yüzünü kemirerek, onun yüzsüz kalmasına neden olan köpek, onun yüz nakli yaptıran sahibi ve sonra onun kanser olup ölmesi vakası var.
Bizde de, kendisine ihanet ettiğinden kuşkulandığı karısını vurmaya giderken, onun evinin önünde hırsızlık kuşkusuyla tutuklanıp, uzun süre hırsızlıktan hapis yatıp, sonra yanlışlık anlaşılıp, beraat edip, devlete tazminat davası açan adam var.
Yani gerçek yaşamdaki bazı durumlarda, yalnızca felaket var.
Ve bu tip felaketler çok özel ve özgün felaket yönetimleri gerektiriyor ve seçimlerde / kararlar da çoğunluk öznel ağırlıklı oluyor.
Bu vakadaki görevliler, prosedüre uygun davrandıkları için, ceza almazlar gibi görünüyor.
(1 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: