Çarşamba, Mayıs 23, 2018

Borsa (Kaçıncı Kez?) Dolarları Bozdurdu, Da Hatice-Netice Ne?


Politik bir karar bu.
2016 haberi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısının ardından nakdi varlıklarını TL'ye çevireceğini açıklayan Borsa İstanbul'un kasasında ne kadar döviz var?:
Borsa İstanbul bilançosunda ilgili nakit ve nakit benzerleri kaleminde 6,9 milyar TRY karşılığı vardır.
Banka vadeli mevduatlarının 4,29 milyar TRY’lik kısmı TRY mevduat, 1,77 milyar TRY karşılığı USD ve 786 milyon TRY karşılığı da EUR olduğu görülmektedir.”
Haber 2 Aralık 2006 tarihli.
O zamanki döviz kurları, dolar 3,50 lira, avro 3,71 lira imiş.
Yani, ellerindeki dövizin toplamı 1 milyar dolar bile değil.
Gelelim şimdiye:
“Borsa İstanbul Grubu, kısa vadeli ihtiyaçları dışında kalan döviz varlıklarını bugün itibariyle Türk Lirasına çevirdiğini açıkladı.”
Henüz belli olmadı ama doların 2 haftada % 30 artması için, on milyarlarca doların ülke dışına çıkması gerekli. Yurtdışına, çünkü tıpkı 1980’lerin başında olduğu gibi, bugün de döviz tevdiat hesaplarının dondurulması gündemde.
Asıl sorun şu:
Döviz faizi % 2,5, lira faizi 3,5’tan % 16,5’a iken, dış kaynaklar hala faiz arttırımı istiyorsa, dolar üzerinden net faiz olarak istedikleri % 15 ve daha yukarısıdır demektir. Yani, % 2,5 ile dolar satın alacaklar, bizde bozduracaklar, % 19,5 lira faizi isteyip alacaklar. Çünkü, TC’nin nakdi yok. Yılda da 200 milyar dolara varabilen ödemesi var. Yalnızca dış ticaret açığı 100 milyar dolardan çok.
Ancak, bizim asıl sorumuz şu:
Eniştem, neden şu anda kökledi?
Seçim üzerinde geri tepebilir: Dış ekonomik kaynaklarca istenilen / hesaplanan sonucun tersi olabilir yani.
Bir tek anlamı var:
Atilla süreci çok yavaş işledi ama tam da onun asıl işleme anı bu. Yani dış kaynaklar, seçimi kaale almadılar. TC’nin ipini çekmeye ve sıkmaya devam edecekler ve bu iktidardan bağımsız bir süreç.
AKP-Erdoğan, kazansa da kazanmasa da, pek pek 9 ay dayanabilir ve (yine kazansa da kazanmasa da) ancak kanlı dayanabilir.
Demek ki aksiyon ve Çin deyimiyle, ‘heyecanlı zamanlar’ durumu sözkonusu.
‘Arap Baharı’ derken, ‘Türk Baharı’ bir tarafımıza girecek gibi…
Muhalefet şerhi: Bu yapılan, yapanlar dahil, hiç kimsenin işine yaramıyor ve yaramayacak. 1994 ve 2001 de yaramamıştı.
(23 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: