Perşembe, Mayıs 10, 2018

İnsanlara Ekmek ve Sirk Ver: Panem et Circenses


Aklın yolu bir:
Bizim çok farklı metin kategorilerinde özellikle vurguladığımız bir gerçeği, bu kez Uluslararası PEN Başkan Yardımcısı Eugène Schoulgin dilegetirmiş:
"Demokrasi yerine yeni yollar, yeni alışveriş merkezleri ve buna benzer şeyler yapıyorlar. Romalılar döneminde söylenen bir söz var: “İnsanlara ekmek ve sirk ver” (panem et circenses). Bu yapılanlar da, 'ekmek' ve 'sirk' kategorisine giriyor."
Dünya Sistemi’nin ne dediğinin farkına varmadan dilegetirdiği tarihsel bir gerçek var:
5 bin yıllık tarihteki çöküş dönemlerinde, en alttakilerin yaşam koşulları fazla değişmez. Onun bir üstündekilerin ise, aşağı yukarı hiç değişmez.
Yukarıdaki gözlemle birleştirince, marksist olmayan (yani slaktivistçe kitlesever olmayan) ama gerçek olan bazı durumlar gözönüne geliyor:
İnsanları kandırmak kolaydır. İnsanları ekmekle değil, şaşaayla kandırmak daha kolaydır, çünkü şu ya da biçimde ekmek buluyorlar. Şaşaa ise, bildiğimiz ‘faşizmin en büyük yalanı söyleme yarışı’ durumu.
İnsanların temel yaşam arzusu; ‘ye, iç, mala vur’ diye özetlenebilir. Bu; bir halk deyişidir, kabadır ama geçerlidir.
Eskiden kölelere günde 1-2 litre bedavadan bira verilirmiş. Çünkü, üretim fazlası varmış. Çünkü, bira sıvı ekmek sayılırmış. Çünkü, bira kafa yapar ve köleleri sakinleştirirmiş. Çünkü, bir taşla çok kuş vurmakmış.
Köleler bile evlenebilirler ve çocuk yapabilirlermiş. Çocukları da sahiplerinin kölesi olurmuş tabii ki. Bedava üretim yani.
Günümüz gerçek veya saklı köleleri ise, ne karnını doyurabiliyorlar, ne de evlenebiliyorlar.
Onlara; toplu konut, AVM, otoyol gibi şaşaalı şeyler de yutturuluyor ama asıl yutturulan, bedava bakılan 20 milyon Türk, artı 4 milyon Suriyeli.
Şaşaalı-manevi şeyler olarak başkaca; evlilik programları, yemek programları gibi şeyler var. Yani, aptal kutusu televizyon var.
Ancak, ilke sabit: Kandır ve sömür veya sömür ve kandır. Yani, bu ikisini peşpeşe gelecek biçimde döngüye sok ki o zaman en büyük yalan silsilesi olsun.
Şerh: Burada kitle için diyecek sözümüz yok. Halklar, cahil ve aptal olmaktalar çünkü. Ancak % 1’lik ila %o 1’lik eğitimli ve zeki kesim için söyleyecek sözümüz çok. (Burada, bizim de eğitim aldığımız, ABD kuruluşu olan AFL ve BÜ mensuplarını kastediyoruz.)
Onlar, kafataslarını kubura çeviren kitle mensuplarından daha çok toplu abuksama içindeler.
Seçim vaatleri konusunu yazdık.
İnce’nin asansör anekdotunu yazdık.
Atatürk fotoğrafının altına, ‘tamam’ niyetine, ‘Unu Tamam’ yazdıklarını yazdık.
Batan budalalar gemisini yazdık.
Yani olay, ekmek ve sirk olayını geçti. Birayı çekip, arenadaki aslanların içine gönüllü atlayan köleler dönemine geldik.
İşin tuhafı, bunların eti de yavan herhalde, aslanlar bile onları yemiyor.
(9 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: