Aklın
yolu bir:
Bizim
çok farklı metin kategorilerinde özellikle vurguladığımız bir gerçeği, bu kez Uluslararası
PEN Başkan Yardımcısı Eugène Schoulgin dilegetirmiş:
"Demokrasi
yerine yeni yollar, yeni alışveriş merkezleri ve buna benzer şeyler yapıyorlar.
Romalılar döneminde söylenen bir söz var: “İnsanlara ekmek ve sirk ver” (panem
et circenses). Bu yapılanlar da, 'ekmek' ve 'sirk' kategorisine giriyor."
Dünya
Sistemi’nin ne dediğinin farkına varmadan dilegetirdiği tarihsel bir gerçek
var:
5 bin
yıllık tarihteki çöküş dönemlerinde, en alttakilerin yaşam koşulları fazla
değişmez. Onun bir üstündekilerin ise, aşağı yukarı hiç değişmez.
Yukarıdaki
gözlemle birleştirince, marksist olmayan (yani slaktivistçe kitlesever olmayan)
ama gerçek olan bazı durumlar gözönüne geliyor:
İnsanları
kandırmak kolaydır. İnsanları ekmekle değil, şaşaayla kandırmak daha kolaydır,
çünkü şu ya da biçimde ekmek buluyorlar. Şaşaa ise, bildiğimiz ‘faşizmin en büyük
yalanı söyleme yarışı’ durumu.
İnsanların
temel yaşam arzusu; ‘ye, iç, mala vur’ diye özetlenebilir. Bu; bir halk
deyişidir, kabadır ama geçerlidir.
Eskiden
kölelere günde 1-2 litre bedavadan bira verilirmiş. Çünkü, üretim fazlası
varmış. Çünkü, bira sıvı ekmek sayılırmış. Çünkü, bira kafa yapar ve köleleri
sakinleştirirmiş. Çünkü, bir taşla çok kuş vurmakmış.
Köleler
bile evlenebilirler ve çocuk yapabilirlermiş. Çocukları da sahiplerinin kölesi
olurmuş tabii ki. Bedava üretim yani.
Günümüz
gerçek veya saklı köleleri ise, ne karnını doyurabiliyorlar, ne de
evlenebiliyorlar.
Onlara;
toplu konut, AVM, otoyol gibi şaşaalı şeyler de yutturuluyor ama asıl
yutturulan, bedava bakılan 20 milyon Türk, artı 4 milyon Suriyeli.
Şaşaalı-manevi
şeyler olarak başkaca; evlilik programları, yemek programları gibi şeyler var.
Yani, aptal kutusu televizyon var.
Ancak,
ilke sabit: Kandır ve sömür veya sömür ve kandır. Yani, bu ikisini peşpeşe gelecek biçimde döngüye sok ki
o zaman en büyük yalan silsilesi
olsun.
Şerh:
Burada kitle için diyecek sözümüz yok. Halklar, cahil ve aptal olmaktalar
çünkü. Ancak % 1’lik ila %o 1’lik eğitimli ve zeki kesim için söyleyecek
sözümüz çok. (Burada, bizim de eğitim aldığımız, ABD kuruluşu olan AFL ve BÜ
mensuplarını kastediyoruz.)
Onlar,
kafataslarını kubura çeviren kitle mensuplarından daha çok toplu abuksama
içindeler.
Seçim
vaatleri konusunu yazdık.
İnce’nin
asansör anekdotunu yazdık.
Atatürk
fotoğrafının altına, ‘tamam’ niyetine, ‘Unu Tamam’ yazdıklarını yazdık.
Batan
budalalar gemisini yazdık.
Yani
olay, ekmek ve sirk olayını geçti. Birayı çekip, arenadaki aslanların içine
gönüllü atlayan köleler dönemine geldik.
İşin
tuhafı, bunların eti de yavan herhalde, aslanlar bile onları yemiyor.
(9 Mayıs 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder