Renkli
çizgiromandan filme dönüşüm, ‘300’ ile ilk özgün örneğini verdi. Devam filmi o
kadar başarılı değildi.
Siyahbeyaz
çizgiromandan filme dönüşüm, ‘Sin City’ ile ilk özgün örneğini verdi. Onun da
devam filmi o kadar başarılı değildi.
2
örnekte de devam filmleri, ilkinin birebir aynısı olarak kopyalandı.
Dolayısıyla, burada uygunsuz parametre o oluyor. Yani, her çizgiroman cildi tek
başına ve devam öyküsünden bağımsız olarak film yapılır.
Ki zaten
bu, çapraz medya yaratmanın, başta kavramsal çerçeve koysan da koymasan da, her
türün (çizgiromanın, oyunun, filmin) kendi iç kurallarına bağlı sınırları
vardır.
Oyun
‘Assassin’s Creed’, popüler kültür tarihine ilk resmi-ticari çapraz medya ürünü
olarak geçti. Daha yapılmadan önce; roman, çizgiroman türü yan ürünlerinin
yaratılacağı belliydi.
Ondan
yapılan ilk film (2017) başarısızdı. Başrol oyuncusuna fazla yüklenilmişti ve o
sanıldığının tersine, çok başarılı bir oyuncu değil (Fassbender).
Burada
epeyi ters bir durum var:
‘Assassin’s
Creed’in Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nda geçen öyküsünün, bilgisayar oyunu
sinemasal fragmanı örneği, epeyi başarılıydı.
Yani
eğer film, o kısa filmdeki akışa uygun birebir yapılsaydı, vasatın üzerinde
olurdu, öyle yapılmadı, vasatın altında oldu.
Burada
durup 2018 Mayıs momentiyle saptamalar ve gözlemler yapıyoruz:
Çizgiromandan
yapılan filmler, Marvel ve DC Comics fecaatleri dahil, başarısız ürünler hala.
Bilgisayar
oyunundan yapılmış başarılı film ise hala yok ve en az 50 oyun film yapılmış
durumda. Üstelik ortada ‘Mario’ filmi fecaati de var.
Buradan
2 çıkarım yapabiliriz:
Bir: Çizgiroman
daha eski tarihte yaratılmış bir popüler kültür ürünü olduğu için, dene-yanıl
onda daha çok örnek verdi.
İki:
Çizgiromandan film yapmanın kuralları, örneğin ‘300’de olduğu gibi, çizerin
filmin yaratım aşamalarında doğrudan yer alması gibi, daha çok belli oldu.
Ekstra:
Üstelik
ortada bilgisayar oyunu zihniyetiyle (RPG mantığıyla) yapılmış epeyi güzel film-örnekler
var. Yani aslında, oyundan film yapmanın kuralları da belli ama oyunları film
yapmaları için seçilenler onları bilmiyorlar ve uygulayamıyorlar.
Bu arada
siberuzayda geçip de, RPG mantığıyla film yapılmış senaryoların işlemediği gibi
bir tezi de buraya notlamış olalım. Yani, siberuzayda geçen filmlerin yapılma
mantığı, bir zamanlar çizgiroman için, şimdilerde bilgisayar oyunu için olduğu
üzere, henüz bilinmiyor. Ancak onun için de, çok eski ‘Freejack’ (Hopkins)
filmi örneği ortanın üstünde olarak var elde.
Biz bu
koşullarda şu ilkeleri önerebiliriz o zaman:
Bilgisayar
oyununun asıl karar vericisinin / yaratıcısının, onu yaratırken, filmini kimin
yöneteceği ve başrolde kimin oynayacağı, çizgiromanını kimin çizeceği gibi,
çapraz medyasal devam / yan / birleşik öğelerine en baştan karar vermişliği ve
seçmişliği gerekiyor. Ancak ona göre üretim programı yapabilirler zaten.
Tüm bu
koşullarda bile hala, belki 2050’ye kadar, bu çapraz medya tümleşik popüler
kültür ürünü oluşturumunun tamamlanamayacağı kanısına vardık. 1 veya 2 kuşak
çapraz medya üreticisinin arada harcanması gerekecek ve bu da 10-20 yıl alır en
az.
Çıkış:
Bilgisayar
oyunu sinemasal fragmanının sonul ürününü yaratan ekibin, 3 dakikalık değil de,
120 dakikalık aynı ürün filmi yapıp yapamayacağının bir sınanması gerek,
diyoruz. Sonuçta del Toro, ‘Death Stranding’in uzun-kurmaca filmini yapabilir
gibi duruyor ama o zaten epeyi uzun ve eminiz epeyi de kısa film çekmiş
durumda.
(2 Mayıs 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder