Perşembe, Mayıs 10, 2018

Batan Budalalar Gemisinin Tayfaları: Anıt Kabir’de Selfi Çekerken Tanışıp Evlendiler


Bu evlilikten ne hayır gelecek ki?
Hoş, bir evlilikten ne hayır gelecek ki?
Haber şöyle:
“Hemşire Yasemin Kirman, astsubay Oktay Baştürk ile Anıtkabir’de selfie çekmek isterken tanıştı. Bir yıl sonra evlenen çift, Anıtkabir’e bu kez gelinlik ve damatlıkla giderek aynı pozu verdi. Oktay Baştürk, oğulları olursa adını “Mustafa Kemal” koyacaklarını söyledi.”
Rahmetli dayımın çocuklarının adları Mustafa ve Kemal idi. Ancak bu dayım aynı zamanda şeriatçı idi. Sol elimi kullanıyorum diye elime vururdu, vazgeçeyim diye.
Bunlarınki de o hesap.
Budalalar gemisi batıyor. Bakan çok. (Bir kitap adı, Dost Yayınları.)
Budalalar gemisi batıyor. Bakan yok.  (Yine bir kitap adı, Dost Yayınları.)
Budalalar gemisi batıyor. Yazan 1 kişi. (Bu da ben oluyorum.)
Budalalar gemisi bir alegori, metafor, teşbih, mecaz, vd.
Çok bilinen bir klasik yağlıboya resim var. Onun da adı ‘Budalalar Gemisi’.
Hem de 500 senelik bu tablo.
Yani, nasıl ki 500 yıl önce de ‘Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev’ vardı ve yazıldı. Şimdi de ve o zamandan 500 yıl sonra da, batan budalalar gemisinde gönüllü tayfalık var ve yazılıyor.
Dipnot:
Avrupa dillerinde ‘budala’ ve ‘deli’, aynı sözcükle karşılanıyor, ben ilkini yeğliyorum.
(9 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: