Pazar, Mayıs 06, 2018

TC Politik Moment 06.05.17


AB, ABD, G-7 ile karşılaştır karşıtlaştır:
Bu kategorilerdeki ülkelerdeki sağ-sol ayrımının geçersizleşmesi ve saçmalaşması durumu, Türkiye’de meclisteki 5 sağ partinin birbirlerinden ayrımının geçersizleştirilmesi ve saçmalaştırılması durumu olarak yaşandı, yaşanıyor, seçim bitene dek de yaşanacak. Seçimden sonraki tahminimiz, uç milliyetçi ve uç dinci bir iktidarın fiilen geçersiz ama sözce geçerli tek adamlığı olacak ve geçerliliği de 2 yılı geçemeyecek.
İnsanlar yaptıkları işi iyi yapmalı ve o işin-oyunun kurallarına uymalı, diye düşünürüz. Bizdeki vekiller işin temsil ve idare bölümünü tümüyle kubura ve kabire batırdılar. Tuhaf bir biçimde de, o denli uğraşmalarına karşın, 1. Cumhuriyet’in tamamını bir türlü gömemiyorlar.
Bunlardan önce satılık oy ve 4 parti momenti vardı. Satılık oyun bile yolunu şaşırması ve artan sayıyla 5 parti momentine geldik. Bu süreç, Brown hareketinden çok, difüzyon-dağılma gibi gerçekleşti. Seçmen, oyunun adresi açısından neredeyse % 50 oy belirsizliği yaşıyor. Ancak oy verme yüzdesi, hiçbir biçimde % 75’in altına düşmeyecek. Devletin oy vermeyi bir haktan çok, vergi veya askerlik gibi) bir görev sayması da bunda etkili. Sonuçta bu kararsızların oy vermesinin de bir anlamı kalmadı, çünkü verdikleri partiyi seçiyor olmayacaklar.
2015’te de belirsizlik vardı. 3 yılda % 3-4 yeni seçmen geldi, % 2 seçmen vefat etti ve böylelikle % 5-6 seçmen yenilendi. İşte belirsizliği arttıranlar onlar: Aynı insan kümesi, kendisine nasıl (ve zorunluca) ibadet etmesi gerektiğinin söylenmesini de istemiyor. AKP’lilerin 2018 deist tartışması oradan kaynaklandı.
En önemli gerçek şu:
AKP sayesinde hem şeriatçılık sıfırlandı, hem de en son Afrin Savaşı momenti üzerinden milliyetçilik. Kore Savaşı’nı kimse sorgulamadı ama Afrin’i AKP’liler bile sorguladı. MHP ise, 1960-2020 arasında Afrin gibi bir olguyu hiçbir biçimde beceremezdi. Üstelik, elde 1974 CHP-MSP Kıbrıs örneği var.
Ekonomik kriz de hiçbir biçimde ertelenemez, önlenemez, sürdürülemez borçlu durumda. Atilla kararı, Demokles’in kılıcı gibi tepemizde duruyor. Enflasyon, işsizlik ve devalüasyon, ekonomi kurallarına aykırı olarak hep birlikte artıyor. Çünkü, yatırım artmıyor ama tüketim hala var.
Toplam 1,5 trilyon doların (vatandaşın kredileri, yabancı yatırımlar, devlet iç ve dış, banka ve sanayi şirketleri dış) üçte biri ödenir kanısındayız, çünkü faizlerle son 35 yılda % 100’den fazlası çoktan ödendi zaten.
Sonuç:
AKP ve Erdoğan kazanır ama her ikisi de iktidarı sürdüremez. Erdoğan’ı satacak ve yargılanmaya götürecek dönek AKP’liler muhakkak çıkacaktır. Sonrası çorap söküğü gibi gider.
Diğer tüm partiler ve olmayan sol, muhalefet ve mücadele olarak sıfırlar ve hatta eksiler.
Dünya’daki isyan dalgası bize de gelecek.
Göçmen sorununun çözümü yok. Suriyeliler Nazi-Musevi ilintisine sürüklenebilir.
Burada en önemli noktalar:
Erken seçimlerin hiçbir anlamı yok.
Kazanacağı belli olan tarafın kazanmasının da bir anlamı yok.
Muhalefetin muhalefetliğinin de bir anlamı yok.
Sokak veya kitle direnci olasılığı görünürde sıfır ama kargaşa ve sivil kökenli terör olasılığı görünürde % 50.
Diğer iktidar seçkinleri (ordu, işadamları, medya, entellektüeller) etkisiz eleman durumunda toptan.
Bizim politik sıfırlanmamız böyle oldu işte.
(6 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: