Çarşamba, Mayıs 23, 2018

Kedi Evleri: 23.05.17


2016-2017 kışında Cihangir civarındaki kedi evlerini fotoğraflamaya başladığımda, bunun bir kışlık bir kültürel davranış salgını olduğunu imlemiştim.
2017-2018 kışında haklı çıktım. Kedi evleri yok olup giti.
Öncelikle, hepsi mavi maket çantası dokusundan / plastik kartonundan yapılmış idi. Hafiftiler, rüzgar uçurdu; yumuşaktılar, kedi tırmalayıp yırttı.
Kalanlar ise, daha çok sunta yapımı olanlar oldu. Belediyeninkiler köşk gibiydi, el yapımı olanlar ise tam gecekondu tipinde derme çatma. İkinci kış yapılanlar bile öyle: demek ki halklarımız marangozluğu kıvıramıyor.
Ancak, ortalığı kedi mamasına boğma işi, hem ikinci kış, hem de ikinci bahar artarak sürüyor. Bu, sürdürülmesi daha kolay bir davranış demek ki: Bakkala gidiyorsun, parayı basıyorsun, mamayı alıyorsun, tamam. Sonra da, dağ taş, ye gök kedi maması doluyor, doldu da. Yolun kenarına değil resmen ortasına bile döküveriyorlar.
Her 5 mahallede bir deli-moruk kadınlar var, kedi delisi. Onlar hep vardı, hala varlar. Artık tavuk ciğeri ucuz. Yaşlı kadınlar her akşam 50 kediyi birden besliyorlar. Kediler öğrenmiş, hoop doluşuveriyorlar.
Bu kültürel davranış çizgisinde en belirgin olan olgu şu:
İnsanların insanlardan nefreti aşırı arttı. Böylelikle de, kediseverlik, doğrudan insansevmezlik demek oldu. Çünkü, kedi besleyenler arasında, gayet kasap / katil kılıklı erkekler de var.
Bu 2 kış, AKP iktidarının TC halklarını köşeye sıkıştırıp gömdüğü zamana da denk geldi. Savaş ve ekonomik kriz tuş ettirici idi ve hala da öyle.
En uç örnekle bitireyim:
Babasından kalma malul / yetim maaşıyla, kendi aç kalıp kedi besleyen yaşlı bir adam tanıyorum. Sokaklarda yatıp kalkıyor. Raporlu deli. Ailesi bunu tımarhaneye attırmış ama o oradan kaçmış bir biçimde. İnsanlar karşı doğrudan nefret duymuyor, onlardan kesinkes uzak duruyor. Ancak, kedileri sürekli besliyor.
(23 Mayıs 2017)

Hiç yorum yok: