Kendisi
şöyle yazmış:
“Siyasal
İslam inişte: Adalet ve Kalkınma Partisi’ni 2002 yılında iktidara getiren
‘siyasal İslam’ akımı, artık zirve noktasını geride bıraktı ve inişte. 10-15
yıl önce, Mısır, Türkiye ve Irak gibi birçok ülkede toplumlar, ‘kurucu parti’
ya da ‘kurucu ideolojiye’ tepki olarak siyasal İslam’a dönmüştü. Ancak
İslamiyet dozu yüksek otoriterlik kimseyi açmadı. Toplumlar artık ‘iyi
yönetim’, ‘değişim’ ve az da olsa özgürlük istiyor. Türkiye’de iktidar partisi,
bunu sağlayabildiği ölçüde kalır, sağlayamazsa, er ya da geç kendi
alternatifini üretir.”
Tümüyle
geçersiz bir saptama.
Dünya’da
siyasal İslam, eski SSCB’ye karşı Taliban devreye sokulduğunda,
neo-liberalizmin az öncesinde, Soğuk Savaş’ın son momentinde devreye sokuldu.
Kesinlikle bir ABD ve yarım AB projesiydi.
Türkiye’de
siyasal İslam ise, 1960’larda DP’nin devamı olarak ortaya çıkan AP’nin ve
Demirel’in duble antitezi olarak, Erbakan ve Özal ile devreye sokuldu.
Not: Bu
türden 4. Dünya için 1. Dünya’sal alternatif adam yedeklemesi, sonunda
Erdoğan’ın hem Erbakan’ı harcaması, hem de Batı’yı harcamaya kalkması olarak
tezahür etti. Yani, bombaya çift ateşleme düzeneği kurarsan, biri diğerini
bozabilir, Demirel-Özal çatışmalarında olduğu gibi.
AKP’nin
bitmesinin nedeni ise, siyasal veya başka bir neden değil, paranın bitmesi. AKP
16 yıl boyunca, 20 milyonu açıktan besledi. 4 milyon Suriyeli’yi de. 2018
ramazan çadırlarında ve duran konut inşaatlarında gördüğümüz üzere, artık
değirmenin suyu kurudu. Kur artışları da o yüzden.
“İslamiyet
dozu yüksek otoriterlik kimseyi açmadı.”
Bu da,
kesinkes geçersiz bir saptama. Sorun, Erdoğan’ın yüksek otoriterliği değil,
herkesi harcaması. Emekli ettiklerinin bile canını yaktı. Bu durumda, herkes
ondan korkar ve kaçar oldu.
Tek
adamlık, diktatörlük, yüksek dozlu otorite, ‘ben, yalnız ben’ siyasetçiliği,
birbirinden başka şeyler. Erdoğan’ı bitiren, ‘ben, yalnız ben’ durumu. Yoksa bu
halklar, bu sıralar eşek yüküyle sopayı hak ediyorlar ve onu da alacaklar er
veya geç.
Laiklik
üzerinden, CHP / kurucu parti geyikleri de en başından beri, çok komik. Bu
(Murat Belge dahil) liberal geçinenlerin TC tarihini çarpıtma eğilimleri
zavallıca. TC’nin derdi batılılaşmayı zorbalıkla dayatması değil, TC’nin savını
kabul eden ve onun tarafını tutan ilk %o 1’in niteliksizliğiydi. Cumhuriyet,
(yazar veya mühendis farketmez) yeterli nicelikte ve nitelikte kalifiye elit yetiştiremedi yani.
Bunun
açılımı: Bu ülkeye çayından mandalinasına kadar herşey sıfırdan getirildi ama
1930’larda, onra akış durdu. Bu ülkede Türkçe dili yoktan var edildi ama
1980’lerden sonra o da durdu. Yani, Batı niteliğini arttırmayı sürdürürken, TC
elitleri üretimi sürdüremedi.
Böylelikle
de, taşra İstanbul’u tayra, kasaba, köy yaptı. İstanbullular onları kentli
kılamadılar. Aynı taşralılar, Almanyı’yı Türkleştirdiler, Almanlar onları
almanlaştıramadılar, bu açıdan kabahat yalnızca bizimkilerde değil, tüm
Batılılar’da ve Batıcılar’da.
Aydıntaşbaş’ın
konumu, sömürge valisi bile değil, kaymakamı veya mal müdürü konumu. Batı’nın
TC üzerindeki manevi edimlerinin hesabını tuttu yani kendisi. Batı lehine ama,
Doğu lehine değil.
En
başından bakarsak:
Bu
İslam, yani temelde Araplar ve (laik sayılan tek örnek olarak seçilen) Türkler
olarak, insan malzemesi olarak berbattı.
Bir de,
Graham Fuller gibi, alan adamlarının Taliban adamlarını New York’un göbeğine
getirip, onlara kendi medeniyetini teşhir etme gibi salaklıkları var. Adamlar
bu sayede nereyi vurmaları gerektiğini bizzat kendi gözleriyle gördüler. Bu
sömürgeci megalomanisi, en sonunda ABD’yi bitirdi zaten.
ABD’nin
kapıkulları da açıkta kaldı: Dündar kaçtı, Altan’lar içeride, Çongar’ın gıkı
bile çıkamıyor.
Çıkış:
Dolayısıyla,
siyasal İslam, İslam’n dünyevileşmesi, İslam’ın modernleşmesi, 40 yıldır hep
hep sahte-söylem olageldi. Bir tek Müslüman
krala dokunulmamışken Arap Baharı, boşta kalan bir söylem zaten.
ABD için
kapitalizm x reel sosyalizm vardı düşman niyetine. Sonra, ‘neo-con’sal
Hristiyan x İslam yapıldı bu söylem. 2020 momentiyle, 1 milyarlık G-7’de 200
milyon göçmen ve geri kalan 6 küsur ABD / Batı düşmanı Dünya var. Tarih de
çöküşte.
İşte 20
yıl için uygarlık diye alaturka kesime dayatılan yalan söylem bu idi.
Sonu da;
iç savaş, yamyamlık, biten aile kurumu, vd oldu.
Aydıntaşbaş
gibiler ise, hiç aymadan vırvırı sürdürecekler.
(20 Mayıs 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder