Pazartesi, Mayıs 14, 2018

Global Felaket Yönetimi: İnsanları Öldürmek ve/ya Yaşatmak


İnternet gazetelerinden birinde, Avustralyalı adamın birinin, kanındaki özel bir antikor nedeniyle, 60 yıl boyunca sürekli kan vererek, kabaca 2,4 milyon bebeğin yaşamasına katkıda bulunduğunu okudum.
Bana sorulsa, bunu yapmamayı yeğlerim. Çünkü, sözü geçen son 60 yılda, Dünya’nın sorunu az nüfus değil, çok nüfus idi. Çin, 1980-2015 arasındaki tek çocuk zorunluluğu ile 400 milyon çocuğun doğmasını engelledi ki bu Çin’in nüfusunun üçte biri demek.
Çocukların varlığı sevgi nedeniyse, onun karşıtı olan yokluğu nefret nedeni değil yani.
Ayrıca biz, Dostoyevski’nin dediği gibi, insanların daha çok sevilir olması için değil, insanların daha az nefret edilir olması için çabalıyoruz.
Benim felaket yönetimi, gelecekbilim, Homo Posterus anlayışım bu ve böyle: Tümel ve kuramsal olarak yani.
Tersi yönde de, Dünya’nın nüfusunu azalmasını istesem de, 5 milyon kişi tek kalemde nasıl öldürülebilir veya böyle yapılması nasıl engellenebilir?, diye sorsam da, pratikte kalkıp da tek bir insan öldürmüyorum.
Bunu benim yerime, insanseverler / hümanist geçinenler yapıyor. Anti-hümanist olan ve/ya kendini öyle sayan da benim.
Bu, tutum-davranış / kuram-edim ayrımı ile yapılması niyetlenenle yapılmış olan arasındaki ayrım ve çelişkiler, tarih boyunca izleniyor.
Devleti de, devlet karşıtı anarşistler değil, devleti savunanlar bitirdi. Şu andaki Dünya’daki yanılmış devletleri yaratanların tamamı, devleti savunanlar.
Burada soru şu idi:
Karşıtımın / antitezimin yapacağını yaparak, onun pratiğine ve/ya teorisine katkıda bulunuyor muyum?
Gördüğüm kadarıyla, hayır.
Çünkü, diyelim Türkiye’deki devletsizlik, onun ölümünden sonra gelen ve Atatürk karşıtı olan 2 adam, artı 3 askeri darbe, artı 3 liberalizm ile toplamda 75 yılda mümkün oldu. Bu da; limit, asimptot, tarihin siklusları demek. Sikluslar, vade doldu mu tersindirilemez demek.
Sonrası da tarihte var:
Restorasyon ve reform dönemleri olarak.
En makro sikluslarda da, insan türünün yok olması veya nüfusunun tehlikeli düzeyde azalması kayıtlı, tarihöncesinde ve tarihte.
Eskiden restorasyonlar ve reformlar, gayrıinisiyaki olurmuş, şimdilerde az da olsa, bilinçlice olmasına çabalanıyor.
Bense, varlığımda-zihnimde öte-bilinç yaratmaya çabaladım ama tam olamadı bu.
Bu hesaplaşmadaki ve irdelemedeki dingildemeler de oradan gelmekte.
Hata fonksiyonu dahil olarak da, bu felaket yönetimi örneğinde kuram işliyor:
Ya +, ya 0, ya – müdahale.
Benim anlayışım 0 müdahale ile insanların birbirini yok edişine izin vermek ve kenara çekilip felaketi kaydetmek, Goya gibi diyeyim, Montaigne gibi diyeyim.
(13 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: