Çarşamba, Mayıs 02, 2018

Kapitalizm ve Yabancılaşma


Yabancılaşma nedense birebir kapitalizme mal edilir. Oysa, öyle olmayabilir. Öyle olmayabilirliğin nasıllığını açımlamaya çabalayacağız bu metinde.
Kendi metinlerimden bir alıntı:
“Dönüp dolaşıp herşeyin suçunu kapitalizme yüklüyorlar ama bu yabancılaşmışlık ötesi yabancılaşmışlık, hem kapitalizmde, hem çöküş dönemlerinde, hem de büküm dönemlerinde gözleniyor. Büküm dönemleri, tarihçiler ve sosyal psikologlar tarafından üzerinde çalışılmış konu değil pek.”
Biz, şu an için; tarih / gelecek uzun dönemde kesinkes limitlerine ve asimptotlarına varacak olsa da, kısa ve orta dönemde yaşanacak dalgalanmalar nedeniyle, gidişat yönü henüz belli olmayan bir büküm dönemi tanımlıyoruz ve metinlerimizde bunu epeyi imledik. Büküm dönemi, tarihsel yol çatallanmasının tek boyutlu görünümüdür de aynı zamanda.
Bu koşullarda, Arendt’in tanımladığı yabancılaşmanın sözünün bile edilemediği derecede yabancılaşmışlık momentini, yabancılaşma-öteleme-N vektörleri olarak genelliyoruz.
Buradan da, akıl tutulması, akıl batması, akıl batması-ötesi durumlarını tanımlıyoruz.
İşte Arendt’çi anlamda yabancılaşma-n-N, akıl batması ötesi-1-n momentleri sırasında gözlenebilir. İkisi arasında birebir ilinti de olmaz / yoktur.
Böylelikle biz, 2. Sanayileşme sonu görüngülerinin bazılarının, kapitalizmin belli niteliklerinin bittiğini imlediğini de önesürmüş olmaktayız. Bunun bilincindeyiz.
Aranot: Bizce adını koyduğumuz bu yabancılaşma-n-N ve akıl batması ötesi-1-n, Homo Posterus’u proto-görüngülerinden birkaçı. Sapiens’lerin potansiyel Posterus’lara karşıki toplu bilisizlikteki (tutum veya davranış olarak) tavrı yani: Bir tür, daha akıllı ve daha bilgili birine karşı, olduğundan daha aptal ve daha cahilce davranmak gibi.
Kapitalizmin biten bazı niteliklerine gelince, kabul edilmeyecek biçimde, kapitalizmin artık yenilik (özellikle teknolojide) üretemediğini önesürüyoruz. Oysa, kapitalizmin tanımı süreklli yeni teknoloji üreten bir kültür olmasıydı ki zaten 1. Sanayileşme başlangıcından beridir varlığını teknoloji ile tanımlamıştı.
Nasıl ki Einstein-Planck-Heisenberg bilimsel-paradigmatik trilemması, 100 küsur yıldır temel bilimleri durdurduysa, Google-Microsoft-Apple teknoloji trilemmasının da ileri teknolojide aynı şeyi yaptığı kanısındayız.
Bunun da göstergeleri olarak, son 10 yılda uğraştıkları projelerin teknolojiyi ilerletici değil, durdurucu olmasının artık görülmüş olmasını kabul ediyoruz. Akıllı telefonun interneti, giyilebilir bilgisayar (saat veya gözlük), şu bu, hem gereksiz, hem aşırı tekrarcı ürünlerdi. Egroups veya Geocities türü sitelerin kapatılması ise, potansiyel ilerleticilerin yok edilmesi demek oldu. Yani, hem kendi ilerlemiyor, hem de ilerleyenleri yok ediyor tarzı çifte bir teknolojik gericilik bu.
Hem ileriye, hem geriye yönelik vektörler de, yolları çatallanan bahçe demek oldu.
Kısa vadeli tahmin olarak, aktivasyon enerjisini aşan az sayıda geleceksel sıçramaların, tarihin bir çöküş momentinde soğurulup yok edileceği kanısındayız.
Nokta. Es.
(1 Mayıs 2018)

Hiç yorum yok: