Yabancılaşma
nedense birebir kapitalizme mal edilir. Oysa, öyle olmayabilir. Öyle
olmayabilirliğin nasıllığını açımlamaya çabalayacağız bu metinde.
Kendi
metinlerimden bir alıntı:
“Dönüp
dolaşıp herşeyin suçunu kapitalizme yüklüyorlar ama bu yabancılaşmışlık ötesi
yabancılaşmışlık, hem kapitalizmde, hem çöküş dönemlerinde, hem de büküm
dönemlerinde gözleniyor. Büküm dönemleri, tarihçiler ve sosyal psikologlar
tarafından üzerinde çalışılmış konu değil pek.”
Biz, şu
an için; tarih / gelecek uzun dönemde kesinkes limitlerine ve asimptotlarına varacak olsa da, kısa ve
orta dönemde yaşanacak dalgalanmalar nedeniyle, gidişat yönü henüz belli
olmayan bir büküm dönemi tanımlıyoruz ve metinlerimizde bunu epeyi imledik.
Büküm dönemi, tarihsel yol çatallanmasının
tek boyutlu görünümüdür de aynı zamanda.
Bu
koşullarda, Arendt’in tanımladığı yabancılaşmanın sözünün bile edilemediği
derecede yabancılaşmışlık momentini, yabancılaşma-öteleme-N
vektörleri olarak genelliyoruz.
Buradan
da, akıl tutulması, akıl batması, akıl batması-ötesi durumlarını tanımlıyoruz.
İşte
Arendt’çi anlamda yabancılaşma-n-N, akıl batması ötesi-1-n momentleri
sırasında gözlenebilir. İkisi arasında birebir ilinti de olmaz / yoktur.
Böylelikle
biz, 2. Sanayileşme sonu görüngülerinin bazılarının, kapitalizmin belli
niteliklerinin bittiğini imlediğini de önesürmüş olmaktayız. Bunun
bilincindeyiz.
Aranot: Bizce
adını koyduğumuz bu yabancılaşma-n-N
ve akıl batması ötesi-1-n, Homo
Posterus’u proto-görüngülerinden birkaçı. Sapiens’lerin potansiyel Posterus’lara
karşıki toplu bilisizlikteki (tutum
veya davranış olarak) tavrı yani: Bir tür, daha akıllı ve daha bilgili birine
karşı, olduğundan daha aptal ve daha cahilce davranmak gibi.
Kapitalizmin
biten bazı niteliklerine gelince, kabul edilmeyecek biçimde, kapitalizmin artık
yenilik (özellikle teknolojide) üretemediğini
önesürüyoruz. Oysa, kapitalizmin tanımı süreklli yeni teknoloji üreten bir
kültür olmasıydı ki zaten 1. Sanayileşme başlangıcından beridir varlığını
teknoloji ile tanımlamıştı.
Nasıl ki
Einstein-Planck-Heisenberg bilimsel-paradigmatik
trilemması, 100 küsur yıldır temel bilimleri durdurduysa,
Google-Microsoft-Apple teknoloji trilemmasının da ileri teknolojide aynı şeyi
yaptığı kanısındayız.
Bunun da
göstergeleri olarak, son 10 yılda uğraştıkları projelerin teknolojiyi
ilerletici değil, durdurucu
olmasının artık görülmüş olmasını kabul ediyoruz. Akıllı telefonun interneti,
giyilebilir bilgisayar (saat veya gözlük), şu bu, hem gereksiz, hem aşırı
tekrarcı ürünlerdi. Egroups veya Geocities türü sitelerin kapatılması ise,
potansiyel ilerleticilerin yok edilmesi demek oldu. Yani, hem kendi
ilerlemiyor, hem de ilerleyenleri yok ediyor tarzı çifte bir teknolojik gericilik bu.
Hem
ileriye, hem geriye yönelik vektörler de, yolları çatallanan bahçe demek oldu.
Kısa
vadeli tahmin olarak, aktivasyon enerjisini aşan az sayıda geleceksel
sıçramaların, tarihin bir çöküş momentinde soğurulup yok edileceği
kanısındayız.
Nokta.
Es.
(1 Mayıs 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder