1974-1980
arasında da kendisini negasyonladım, gençleri gaza getirip, yanlış işler
yaptırttığı için.
1980
sonrasında da kendisini negasyonladım, liboş dönüşü yaptığı için.
Film
yönettiğinde de kendisini negasyonladım, Szabo’nun ona bizzat söylediği gibi,
neden film yaptığını bilmediği için.
Klasik
Avrupa Müziği kompozisyonu bestelediğinde de kendisini negasyonladım, boyundan
büyük işlere kalkıştığı için.
Roman yazdığında
da kendisini negasyonladım, öyle her önüne gelen roman yazamayacağı ve
yazamadığı için.
Şimdi
ise, politik momentle ilgili söyledikleri için kendisini negasyonluyorum:
“Çünkü
Türkiye’nin çürüyen kesimi , bu bozulmayı önce müzikle, sonra hayatımızın her
alanına egemen olan lumpenleşme ve arabeskleşmeyle ifade etmeye devam ediyor.
Gafil aydınlardan (!) destek alan lümpen kültür, örgütlü cehaletle beslenerek
kılcal damarlarımıza kadar yayılıyor.”
(Metnin
tarihi 2014.)
Kendisinin
yaptığı protest’imsi müzik de lümpendi, çünkü o müziği dinleyenler lümpendi.
Arabesk
çoktan bitti, ‘rap’ geldi. Bunu görememiş.
Kültüroloji,
estetik, sosyoloji eleştirileri yapmaya çalışmış ama konuyla ilgili bilgisi yok
belli.
Kendisini
huzurevine davet ediyoruz. Onun oyunu bitti çoktan.
(16 Mayıs 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder