Cumartesi, Temmuz 27, 2019

2020 Momentinde Veri ve Paradigma Kaymaları


Bir kez daha geçmişbilim-gelecekbilim praksisini ve tarihi yaşarken yazmayı deneyeceğiz.
Trump üzerinden ABD’nin gidişatını genelde herkes kavramaya başladı.
Ancak, Çin’in bu yıl son 20 yılın en küçük büyümesini gerçekleştirmesi gerçeğini henüz kimse kavrayamadı. Daha önce bunun (kaçınılmazca) olacağını yazanlar oldu ama o tümdenvarımsaldı, bu durum ise tümdengelimsel.
Keza, Çin’in emperyalizmi hiç kıvıramamasını da kavrayabilen yok henüz. Oysa, en az 2-3 yıl geçti uygulamalar başlayalı. Not: 1999’de Türkiye’ye yönelik komşuluk kuramı çıkışının bugünkü durumla ilintisi için, Çin’den içeriden (doğrudan partiden) bilgi gerekli.
Rusya-Putin’in Suriye’deki kazanmışlığını kavradılar ama orası için belirgin bir uluslararası planlarının olmamasını hala hiç kimse anlayamadı. Yani Putin, yalnızca Suriye’de ABD’den daha uzun işedi ve bu da 5 yıl ve çok ölüye / daha çok göçmene mal oldu.
AB’nin çözüldüğüne aydılar hiç olmazsa.
Şimdi bu makro 4’ü, 2020-2024-2028 için, bariz bir çözülme vektörü demek. En hızlı çözülen ABD, en yavaş çözülen ise Çin. Bu da, ortada kalan AB-Rusya işbirliği ve aradan paçayı sıyırma eğilimi demek olacak: İşte bu, gelecekbilimsel ve tümevarımsal bir çıkarsama.
Bu durumda, geri kalan Dünya’yı 3’e ayıralım:
Bir şey değişebilecek olanlar: Brezilya, Hindistan.
Belki bir şey değişebilecek olanlar: G-20’nin G-7 ve yukarıdaki 2 dışındaki öğeleri.
Hiçbirşey değişmeyecek olanlar: En az 150 ülke ve en az 4 milyar nüfus. Değil 2028’de, en makro krizli 2029 olasılığında bile, aşağı yukarı aynı kalacaklar.
Şerh: 2020-2028 arası için üst iki dilim, alt dilimi (ya da hiç olmazsa üçte birini) asimile etmeye kalkacak.
Bunun, 1970 momentinde 1980 momentinin görünüp görümemesinden, hem tümevarımla, hem tümdengelimle çıkarsıyoruz.
Eğer alt dilimi için manivelaya çok bastırırlarsa, arada Çin devrilir.
Yıkım senaryosunun tam olabilmesi için, Çin’in devrilmesi gerekli. Çin ayakta kaldığı sürece, devlet kapitalizmini sürdürecek, çünkü nüfusunun % 97’si liberalizmi benimsemiş (anketler öyle diyormuş). Çin devrilmediği sürece de, 1980-2020’nin devamı olan 2020-2060 projesi, dingildek de olsa, aksak da olsa yürütülür.
Burada tuhaf olan şey şu:
Türkiye, 1960’ta da GNP (gross national product) açısından Dünya ortalamasında idi. 1980’de de. 2000’de de. 2020’de de. Ve bunun için; 3 darbe, 3 liberalizm, 700 bin işkence görmüş, 5 bin birinci terör dönemi ve 100 bin ikinci terör dönemi ölüsü yaşadı ve yarattı. Tanzimat (asıl kültürel globalizasyon) konusunu ise, 180 yıl aradan sonra, kapattı: Bunun yeniden açılması en az 30 yıl alır. Yani Türkiye, ancak bir kontrol parametresi ve turnusol kağıdı olarak tarihsel işlev taşır.
En son Çin, batılılaşmayı en pahalı ödeyen ülke idi. Şu sıralar bayrağı Vietnam devraldı. Bayrağı gönüllü devralacak ve liberalizm mezbahasına koşa koşa girecek en az 50 ülke aday adayı daha var sırada.
Çıkış:
Biz, hala 2020-2060 arasıki bilmem kaçıncı neo-liberal dalganın başarılı olamayacağını, yıkımı ivmelendireceğini savunuyoruz. Ancak, bunu için 2020 momentinde elimizde henüz veri yok. Durum belirsiz yani.
(25 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: