Pazartesi, Temmuz 15, 2019

Fassbinder ve 4. Reich


Tuhaftır ama Fassbinder apolitik bir yönetmen sayılır. Bunda öne çıkardığı eşcinselliğinin payı yüksek olabilir.
Örneğin, ‘Sonbaharda Almanya 1979’ film dizisinde kendisi, penisi ortalıklarda dolanıp, çırılçıplak monologlarda ve tirajlarda bulunuyordu. Üstelik filmi aşırı politikti ama bunuu aşırı öznel biçimde dilgetirmişti, annesini ve erkek sevgilisini kullanarak.
Sonra, erken öldü.
Sonra, 2 Almanya birleşti ve tek oldu.
Sonra, birileri birden aydılar ki Fassbinder, Birleşik Almanya’yı sezmiş ve onun faşizmine karşı politik ön-tavır koymuş.
Fassbinder, dekadant bir sanatçı ama sanatçı çıplak derili olduğu için, bazı politik gelişmeleri gerçekleşmeden önce sezebiliyor: Kafka’nın ‘Ceza Svmürgesi’ ve ‘Açlık Şampiyonu’ ile, toplama kamplarını öngörmesi gibi. Fassbinder de bu denli duyarlıydı bizce.
Tarihsel-politik süreç Birleşik Almanya’da durmadı.
Almanya, şu sıralar tam gaz Almanya Birleşik Devletleri’ne ve 4. Reich’a doğru ilerliyor.
Bizce Fassbinder, asıl ve tam da bunu öngördü ve ifade etti.
Ancak, sinemasal ifadeleri bu konuda zayıftı:
‘Üçüncü Kuşak’ta terörizmi, ‘Telsiz Dünya’da interneti ve siberuzayı eksik ve yanlış anladı ve anlattı ama hepsini doğru sezdi.
Şerh: Fassbinder, geriye doğru perspektif yaparak, alman faşist sentimentalizmini, 1960-1980 Almanya’sına uyarladı. Oysa Gibson, siberuzay konusunda 1980’de, doğrudan 2020 gelecek projeksiyonları eyledi. Bizce Fassbinder de, bunu yapabilirdi ama doğru tarafa bakmadı.
Bir link:
Fassbinder, bu videoda Almanya’nın sağa kaydığını söylüyor. Daha 1980 gelmemiş ve hala 1970’lerin sol dalgası var. 1979 momentine doğru yol alınıyor.
3 ‘Versus’ metnimizde, bunun Alman sinemacıları üzerinden irdelemelerini yaptık.
Buradaki ekimiz şu:
Ulrike Meinhof.
Kendisi bir terörist olarak alanda öldürüldü ama aslında kendisi bir kuramcıydı, hem de sağlam bir kuramcı, Rosa kadar olmayabilir ama yine de sağlam.
Bizce Meinhof, Merkel’in ilk ve tek proto-antitezi idi ve Fassbinder bunu göremedi, görseydi dile getirmiş olur ve biz de bunu bilirdik çünkü.
Trotta, hala yaşıyor.
Rosa’yı, Hannah’ı, Hildegard’ı fim yaptı.
Ama Ulrike’yi yapmadı. ‘Angela’yı da.
Oysa ‘Alman kadın politikacılar’ başlıklı 3’lü dizinin 3. adımı tabii ki Ulrike olur, ne Hildegard, ne de Angela.
Şerh: Trotta, Merkel’i film yapmaz ama yapsa, lehinde yapardı bizce.
Fassbinder ise, eğer sağ kalabilseydi, bizce ‘Ulrike’nin de, ‘Angela’nın da tulumunu çıkarır ve silkelerdi.
O zaman da, 4. Reich zor olurdu.
Evet, sert ve yenip yutulmaz bir tez:
Apolitik sanat politikayı hezimetle yener, yendi ve yeniyor hala…
(15 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: