Perşembe, Temmuz 18, 2019

Devletten vatandaşa herkes borçlu: Sosyal patlamalar kaçınılmaz: Açım, Açsın, Aç: Aç Aç Aç


Patlatsak da mı saklasak, patlatmasak da mı saklasak?
Bir alıntı:
“Ekonominin tüm kesimlerinin bankalara olan kredi borcu 2,7 trilyon TL’yi aşmış durumda.
İnşaat sektörünün 238 milyar TL nakdi kredi borcu bulunurken elektrik, gaz, su üretim ve dağıtım sektörünün ise, 208 milyar TL nakdi kredi borcu bulunuyor.
… kamu kesiminin toplam brüt borcu 2019 Mart sonu itibariyle, 1,2 trilyon lirayı aşmış durumda.
Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı, 2019 yılı ilk dört ayında 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 23 artarak 601 bin kişi oldu.
Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarındaki tahsili gecikmiş alacak miktarı 5 Temmuz 2019 itibarıyla 19,7 milyar TL’yi geçti.”
Bu hesaba, belediyelerin borcu dahil değil. Örneğin, İBB’nin 30 milyar lira borcu var.
Peki, bu durumda Erdoğan ne yapıyor?
Faizle, dolarla, borsayla uğraşıyor.
Oradaki paralar reel değil, reel olan para, bu reel sektörlerdeki para.
Yani, cismin olduğu yerle, bakılan yer apayrı.
Peki ne olacak?
1994’te, 2001’de, 2008’de ne olmuşsa o olacak:
Patlama değil, çökme.
2015 krizi ertelendi, 2022 ve 2029 ile birleşti. 3 W krize doğru gidiyoruz.
2029, Dünya’nın da çökme yılı olacak gibi. 2028 başkanlık seçimi ertesinde ABD çökecek, AB zaten çöktü.
Yiyin birbirinizi, ete para vermeyin. Devamı den den de denden.
Dipnot:’Aç aç aç’ın ne olduğunu, bilenler bilmeyenlere anlatsın. Can Yücel’in bu konuda bir şiiri vardır, tüyo vermiş olalım.
(18 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: