Pazartesi, Temmuz 15, 2019

Türkiye Seçmen Profilleri 2019


Bir alıntı:
“Seçmenin yüzde 20’si, yakın zamana kadar sadakatsiz seçmenlerden oluşuyordu.
Seçmenin yüzde 25’e yakını, bir önce oy verdiği partiyi tercih etmiyor.
Bir de yüzde 10 civarında, kendisini hiçbir partiye ait hissetmeyen seçmen var.”
İlk kez bir araştırma şirketinin konuyla ilgilendiğini, soru sorduğunu, açılım yaptığını gördük. Kendilerini tebrik ederiz.
Toplam % 55 yapıyor.
3 kategori tanımlanmış ama satılık seçmen kategorisi hala yok. Tabii ki bir seçmene bir ankette ‘kardeş, oyunuz satılık mı?’ diye doğrudan sorulamaz ama bunu anlamanın, dolaylı soru sormalı yöntemleri var, anket şirketleri onları bilirler.
Artı, kararsız seçmenin; bir partiyle başka bir parti, bir partiyle oy vermemek, oy veriple vermemek arasında kararsız olarak altkümeleri var.
Soru şu olmalı bizce:
“Sizce oy vermek bir hak mıdır, bir ödev midir?”
Bunlar işin seçmen yönü.
İşin bir de partiler yönü var:
1983’ten beridir, 10 yılda bir meclis, partiler açısından neredeyse sil baştan olageldi.
Bir de, Dünya’da da olagelen, partilerin politik yönsemesini yitirmesi mevcut.
Bir de, % 10 barajının üzerinde oy alabilen hiçbir parti, liberal düzene tümden karşı olduğunu söyleyemedi ya da zaten liberalizme karşı değildi. Çünkü seçmen de, o düzenden nemalanıyordu.
Şerh: Geleneksel satılık oy ile liberal satılık oy birbirinden farklı şeyler.
Yani, bizdeki son 36 yıllık seçim oyunları, bu perdelerde oynandı.
Çıkış:
Görüldü ki kimse parlamenter demokrasiye kani değil.
(15 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: