Cumartesi, Temmuz 27, 2019

Kutuplaşmaya karşı politik mutant arayışı


Elmalar armutlar hepsi birbirine karıştırılmış.
Bir alıntı:
“Kimlik siyasetinin yol açtığı sıkışmışlığa karşı yine tanıdık bir formül devrede: Biraz Alevi, zorunlu Kürt, makbul düzeyde sosyal demokrat, eser miktarda sosyalist ama mutlaka muhafazakar tarifiyle girilen siyasal gen havuzundan çıkarılacak politik bir mutant.”
3 ayrı politiko-sosyolojik moment var:
Bir: Kutuplaşma.
İki: Politik kimlik muğlaklaşması.
Üç: Tarihin getirdiği duvar.
Kutuplaşma; Türkiye’de sağ-sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-şeriatçı, şu bu üzerinden zaten olan yaratılan bir şey. Bu daha çok, 2 kardeş Arap’ın yalnızken birbirleriyle savaşması ama amca oğlu gelince, birleşip,ona karşı savaşması durumu.
Politik kimlik muğlaklaşması söyle de ifade edilebilir. Türkiye’de 1960 sonrasında politik kimlik kesinleşmesi hiç yaşanabildi mi? Yoksa tüm kavramlar paçal yapılıp ortaya üç buçuk karışık şeyler mi sürüldü?
Tarihin duvarını hiç kimse görmüyor, çünkü hiç kimse ona bakmaya bile cesaret edemiyor.
Hepsinin sonunda da, zihinsel / kültürel regresyon / konfüzyon oluşuyor. Son 10 yılda da fiilen devrede bu durum.
Sorun; sağ popülzmden söz ederken, taa Marx’tan gelen sol popülizmi yok saymak gibi durumlarda.
Neden böyle?, diye sorulmaz, neden bu kadar az sorun var?, diye sorulur.
(27 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: