Pazartesi, Temmuz 08, 2019

Türkiye’nin Göçmen Sorunu: 2019


Bir alıntı:
“ “Bugün ülkemizde 3,6 milyonu geçici koruma kapsamında Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4,9 milyon yabancı insan bulunmaktadır. İstanbul'daki kayıtlı Suriyeli sayısı 546 bin 296'dır.”
Bakan Soylu, 2013-2018 arasında yıllık yakalanan düzensiz göçmen sayısının yüzde 572 oranında arttığını, 2018 sonunda 268 bin olduğunu belirterek, özellikle bölgede terör örgütü PKK ve DEAŞ'ın bu insan ticaretine aracılık etmesi, rant elde etmelerinin, kaçak göçmen sayısındaki artışı tetiklediğini belirtti.
“Kamu düzeninin ortadan kaldıran, huzursuzluk getiren hiçbir anlayışa, haksızlığa, bir dükkanı 20 kişiye 12 saat, diğer 20 kişiye 12 saat yatırmak için kiralayan ve bundan para elde eden, gayriinsani bir şekilde kiralayanların vicdanlarının sorgulanmaya açılmasını istiyorum.” ”
Öncelikle:
1,3 milyon Pakistanlı, Bangladeşli, Afganistanlı, Türki Cumhuriyetler’li varmış. Sıradan insanlar, bunları da Suriyeli / Arap sanıyorlar.
Bunların özelliği, ekonomik göçmen olmaları, yani buraya savaştan kaçmak için değil, para kazanıp biriktirmek için gelmeleri. O nedenle de, kendi içlerinde daha disiplinliler. Lokantalar Türki Cumhuriyetler’den genç erkek, hane halkları da temizlikçi olarak Türki Cumhuriyetler’den genç kadın kullanıyorlar.
Suriyeliler ise, en pis işleri yapıyorlar. Belli kenar mahallelerde hurdacılık onların tekeline geçti. Suriyeliler aynı zamanda çeteleştiler de.
Sorun, tüm bunların son 5-6 yılda AKP-Erdoğan döneminde yaşanmış olması. Yani, içişleri bakanının bu duruma söyleyecek tek bir sözü yok. Onun bulunduğu kabinenin bakanları, asgari ücretten aşağısına çalışan Suriyeliler olmasa, Türs sanayisinin çökeceğini açıkça belirttiler.
Sonrasında: Bundan 10 yıl önce, yıllık transit göçmen 250 bin idi, 500 bin olmuşa benzer.
Bu, büyük bir pazar. Yine bakanın söylediği gibi, bu işten kar edenler, yalnızca terör örgütleri değil, sivil Türkler de.
Tuhaf olan şey, bu sınırların kevgire dönmesi olayının Türkiye’de neo-liberalizm ile başlamış olması. Çünkü Türkiye, 1980’den beridir, Batı tarafından yanıp yıkılan ülkelerden Batı’ya kaçan halkların yolu üzerinde kalıyor.
Bunun bir çözümü var mı, olabilir mi?
Bizce yok.
Kayıtdışı milyarlarca dolar kazançtan söz ediliyor bu konuda.
Çıkış:
Tuhaf olan şey şu:
Kimi göçmenler, kişi başına on bin dolara kadar kaçma parası veriyorlar. Oysa bu parayla, başlarını derde sokmadan, tenha bir yerlerde para kazanıyor olabilirler, en azından bir bölümü.
Bu da yıkımın kendi öz-devimselleri olduğunu bize açımlıyor.
(8 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: