Salı, Temmuz 16, 2019

Murat Yetkin: 15 Temmuz hakkında bunları sormaya hakkım olduğunu düşünüyorum


Bu köşe yazarı, iktidarperver biridir. Bir ara işlevi vardı, sonra bir biçimde devredışı bırakıldı. Oysa o, Ahmet Hakan’ın şu an getirildiği pozisyonlara layık olduğunu düşünüyordu. Bu durumda, iktidar safından, muhalefet safına geçmekte beis görmedi.
Sorduğu sorular şunlar:
“Gazeteci-yazar Murat Yetkin, bugün kaleme aldığı yazıda15 Temmuz darbe girişimi hakkında 15 soru sordu.
Yetkin'in 15 Temmuz darbe girişimi hakkında sorduğu bazı sorular şöyle:
- Erdoğan, 2007’de Cumhurbaşkanlığı/e-muhtıra sonrası başlatılan Ergenekon, vb soruşturmalar, kendisine “Laikçileri devletten temizliyoruz”, “Size suikast girişimi ortaya çıkardık”diye sunulurken, Fethullahçılar’ın asıl olarak orduda, yargıda,üniversite ve sivil toplumda kendilerine ayak bağı olabilecek isimleri yoldan temizlediğini göremedi mi? Gerçekten bunları göremeyecek kadar saf ve naif Anadolu çocukları olduklarına mı inanmamızı istiyor AK Parti yöneticileri?
- Fethullahçı emniyet ve yargı mensupları, 2009’da Bülent Arınç’a suikast düzenleneceği iddiasıyla, Özel Kuvvetler Komutanlığında, devletin en gizli bilgilerinin saklandığı “Kozmik Oda”ya girdi. O bilgilerin de “ABD’de bir adrese” gönderilip gönderilmediği halen bilinmiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu idi. Sivilleşme görüntüsü altında, kendi yönetimlerindeki devlet sırlarının bu şekilde sıfırlanmasının sonuçlarını nasıl göremediler?
- Meclis 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu’nun Fethullahçıların siyasi bağlantılarını ortaya çıkarması neden engellendi? Kalkışma gecesi, en kritik iki mevkide bulunan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Fidan’ın ifade vermesi neden istenmedi? Bank Asya’ya fatura yatıran vatandaş,FETÖ’cü diye, işinden, belki özgürlüğünden olurken, neden bir dönem Fethullahçılar’ın gayrı resmî sözcüsü gibi davranan AK Partililer hâlâ ortalarda?”
Şimdi, bir:
Cumhuriyet ve Tayfun Atay gibilerin, 15 Temmuz 2019’da yayınladığı darbe metinleri gözönüne alındığında, bu adam zemzemle yıkanmış gibi duruyor. Ancak, doğruları yanlış biri dile getirirse, o kişi araya yanlışları da kakalar. Sonuçta Yetkin, yıllarca şu an eleştirdiği kişilerin safındaydı. Yani, birileri yargılanırsa, o da yargılanır.
Bizim daha basit bir sorumuz var:
1960, 1971, 1980 darbelerini biliyoruz. 2016’daki darbe, hiç darbeye benziyor muydu?
Neden hiç kimse, özellikle muhaefet partileri mensupları, bunu dilegetiremiyor?
Akar’ın yüzüne neler neler söylendi. Onlar unutuluyor mu?
Bugün Türkiye’yi makro düzeyde, bu üçlü troykadan hangisi hangi güçte yönetiyor? Neden hiç kimse bunu sorgulamıyor?
Herşeyi bırakalım:
1997 sonrasında ordunun yaptığı herşey, Türkiye’de ılımlı İslam projesinin uygulanmasına yaradı ve sonuç 1,5 trilyon dolar borç ve 3 cephede savaş oldu.
Darbe sayılanın üçüncü yılında, bu bilanço neden sorgulanmıyor?
(16 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: