Bu köşe
yazarı, iktidarperver biridir. Bir ara işlevi vardı, sonra bir biçimde
devredışı bırakıldı. Oysa o, Ahmet Hakan’ın şu an getirildiği pozisyonlara
layık olduğunu düşünüyordu. Bu durumda, iktidar safından, muhalefet safına
geçmekte beis görmedi.
Sorduğu
sorular şunlar:
“Gazeteci-yazar
Murat Yetkin, bugün kaleme aldığı yazıda15 Temmuz darbe girişimi hakkında 15
soru sordu.
…
Yetkin'in
15 Temmuz darbe girişimi hakkında sorduğu bazı sorular şöyle:
-
Erdoğan, 2007’de Cumhurbaşkanlığı/e-muhtıra sonrası başlatılan Ergenekon, vb
soruşturmalar, kendisine “Laikçileri devletten temizliyoruz”, “Size suikast
girişimi ortaya çıkardık”diye sunulurken, Fethullahçılar’ın asıl olarak orduda,
yargıda,üniversite ve sivil toplumda kendilerine ayak bağı olabilecek isimleri
yoldan temizlediğini göremedi mi? Gerçekten bunları göremeyecek kadar saf ve
naif Anadolu çocukları olduklarına mı inanmamızı istiyor AK Parti yöneticileri?
-
Fethullahçı emniyet ve yargı mensupları, 2009’da Bülent Arınç’a suikast
düzenleneceği iddiasıyla, Özel Kuvvetler Komutanlığında, devletin en gizli
bilgilerinin saklandığı “Kozmik Oda”ya girdi. O bilgilerin de “ABD’de bir
adrese” gönderilip gönderilmediği halen bilinmiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu idi. Sivilleşme
görüntüsü altında, kendi yönetimlerindeki devlet sırlarının bu şekilde
sıfırlanmasının sonuçlarını nasıl göremediler?
- Meclis
15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu’nun Fethullahçıların siyasi bağlantılarını ortaya
çıkarması neden engellendi? Kalkışma gecesi, en kritik iki mevkide bulunan
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Fidan’ın ifade vermesi neden
istenmedi? Bank Asya’ya fatura yatıran vatandaş,FETÖ’cü diye, işinden, belki
özgürlüğünden olurken, neden bir dönem Fethullahçılar’ın gayrı resmî sözcüsü
gibi davranan AK Partililer hâlâ ortalarda?”
Şimdi,
bir:
Cumhuriyet
ve Tayfun Atay gibilerin, 15 Temmuz 2019’da yayınladığı darbe metinleri
gözönüne alındığında, bu adam zemzemle yıkanmış gibi duruyor. Ancak, doğruları
yanlış biri dile getirirse, o kişi araya yanlışları da kakalar. Sonuçta Yetkin,
yıllarca şu an eleştirdiği kişilerin safındaydı. Yani, birileri yargılanırsa, o
da yargılanır.
Bizim
daha basit bir sorumuz var:
1960,
1971, 1980 darbelerini biliyoruz. 2016’daki darbe, hiç darbeye benziyor muydu?
Neden
hiç kimse, özellikle muhaefet partileri mensupları, bunu dilegetiremiyor?
Akar’ın
yüzüne neler neler söylendi. Onlar unutuluyor mu?
Bugün
Türkiye’yi makro düzeyde, bu üçlü troykadan hangisi hangi güçte yönetiyor?
Neden hiç kimse bunu sorgulamıyor?
Herşeyi
bırakalım:
1997
sonrasında ordunun yaptığı herşey, Türkiye’de ılımlı İslam projesinin uygulanmasına yaradı ve sonuç 1,5 trilyon
dolar borç ve 3 cephede savaş oldu.
Darbe
sayılanın üçüncü yılında, bu bilanço neden sorgulanmıyor?
(16 Temmuz 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder