O ya da
bu şirket, o ya da bu kişi farketmez, bu araştırma şirketlerini ve sahipleri,
genelde ne nicel okumayı biliyorlar, ne de nitel okumayı.
Bizce,
bunun temel nedeni, onların temel sosyolojik ve polotik terminolojiden habersiz
olmaları ve bir kavramı diğerinin yerine yanlış oturtarak kullanabilmeleridir.
Burada
sözkonusu olan, AKP’nin felç olması ve bu bir yanlış okuma.
Bir
alıntı:
“Ağırdır,
AK Parti'nin felç olduğunu ve liderinin iktidarını sürdürmek için bir aygıta dönüştüğünü
ifade etti.”
Felç
olma, yine açıkseçikçe tanımlanmıyor.
Ancak
bir gerçek var:
AKP
sonradan böyle olmadı, baştan hep böyleydi. Ayrıca bu, meclisteki tüm partiler
için böyle.
Hiçbir
partinin gerçek ideolojisi yok.
Hiçbir
parti sol eğilimli değil.
Hiçbir
parti, liberalizmden çıkmayı düşünmüyor. Oysa, Türkiye’yi ve Dünya’yı felç eden
şey, bu liberalizm. O kendi kendini felç etti ama Dünya’daki hiçbir parti onu
terketmeyi düşünmüyor hala.
Birincisi
bu.
+
Sonra,
asıl felç olan devlet, TC devleti.
“En
küçük birimden en büyük birime kadar, nüfus dairesindeki çok basit bir
işimizden, bir şirketin çok önemli bir teşvik meselesine kadar kamuyla işi olan
herkes görüyordur ki, devlet dediğimiz mekanizma çok büyük çöküş içinde.”
Ancak bu
durum da yeni değil. Simgesel olarak, Aralık 2013’ten beridir bu ülkede devlet
yok. Yargı, askeriye, şu bu, hep birbirine ve birbirlerine düşmüş ve çatışmış
durumda.
İkincisi
bu.
Tabii
asıl büyük panoramada, felç olan şey, globalizm olmakta.
+
Ağırdır
makro sorunları şuna bağlıyor:
“Devlet
mekanizmaları, deneme yanılmayla değişiyor. Bu kadar büyük bir sistem
dönüşümünün, mutabakat aranmadan sadece bir kişinin iradesiyle yapılıyor
olmasının ürettiği bir yönetim problematiği var ortada.”
Ağırdır,
Fransa’daki 5 cumhuriyeti, İspanya’daki 6 cumhuriyeti, Türkiye’deki inkılapları
bilmiyor gibi davranıyor.
Sistemi
değiştirmeden önce veya değiştirme sırasında, bir önceki sistemle bir sonraki
sistemin çelişen ayrıntılarını yasalardan temizlemek gerekir.
Sorun,
tek adam değil.
Sorun,
tek adamın Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nde, uluslararası hukukta,
anayasada, yasalarda şu anda yazılı olmayan şeyler yapmaya kalkmasında. Her tek
adam bunu yapmaz. Zaten bu tek adamın bunu yapması da, kendi yararına değil. O,
başkancılık oynuyor yalnızca.
AKP’liler,
Erdoğan’a ulaşamamaktan yakınmışlar. O, onun damatları var, danışmanları var.
Herşey bir numarayla halledilmez zaten.
+
“AK
Parti, sempatizan seçmeni ciddi bir biçimde kaybetti.”
Yanlış.
AKP, madden ve manen satılık seçmenini
kaybetti. Sosyal market musluğu kısıldı. Din edebiyatı, rakiplerin eline geçti.
+
“100
kişiden 38’i, kendini çekirdek seçmen
kategorisinde değerlendirirken, şimdilerde 27 kişi bu tanımı yapıyor.”
Biz,
bunu hep 30 olarak gördük. Hala da aynı olduğunu düşünüyoruz. Bu 20’un içinde,
milliyetçi, şeriatçı, tem adamcı var ama hepsi de çakma. O tür çakma taraftar seçmen, Menderes’i pohpohlar, o
asılınca ağlar, sonra gider, bir sonraki kralı şakşaklar.
Yani
buradaki en temel sorun, 1946-2019 arasındaki çokpartili parlamenter demokrasi
Türkiye’de işlemedi ve çöktü. 1. Cumhuriyet de çöktü ama bu, başka bir şey.
Çünkü, Dünya7da da çokpartililiğe ve demokrasiye kanilik azalmakta, bizde daha
hızlı azalmakta yalnızca.
+
“İktidar
artık gri alanda olup da kendisine bakan seçmeni ikna edemiyor, sahiciliğini
yitirdi.”
Yanlış.
Gri
alandaki seçmen, sahicilikle değil, sahtecilikle ve yalanla ikna olur ve oy verir.
+
“Ekonomik
bakımdan gelişmiş, kalkınmış ve artık hukuk ve özgürlüğü mesele eden
metropoller, kalkınmaya çabalayan Orta Anadolu ile Karadeniz ve geri kalmış
Doğu ve Güneydoğu olmak üzere, karşımızda 3 Türkiye var. Sosyolojik olarak ise,
muhafazakarlar, sekülerler ve Kürtler var. Türkiye’nin sadece 4 kimliği
kapsayan değil, 3 Türkiye’yi kaale alan yeni bir siyasi programa, ütopyaya
ihtiyacı var.”
Ona, ‘yeni ütopya’ değil, ‘yeni yalan’ denir.
+
Yani,
Ağırdır’ın var olduğunu sandığı politik panaromayla, var olan asıl politik
panoramanın hiçbir ilintisi yok. O kafasındaki okuyor yalnızca. Gerçeklere
bakmıyor ki onları görsün.
+
Çıkış:
Ağırdır,
onlarca saptama yapmış. Hepsini tek tek değilleyemeyeceğiz.
Saptama
şu:
Çökmüş
iktidar partisi, çökmüş ülke, çökmüş sistem, çökmüş Dünya. 5 bin yıllık Dünya
Sistemi’nde 14. bunalım dönemi.
Kimse
buna çözüm aramıyor, kimse de liberalizmi terketmeyi düşünmüyor.
Öyleyse,
gelsin savaş, kıtlık, salgın…
İşte asıl
o zaman görsünler, felcin ve çöküşün ne olduğunu…
(16 Temmuz 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder