Salı, Temmuz 16, 2019

Anarşistler ve Anarşizmler: Willem van Spronsen


Bir alıntı:
“ABD Başkanı Donald Trump’ın kurduğu göçmen geri gönderme merkezlerinden birine sabotaj eylemi düzenlemeye çalışırken polis tarafından katledilen 69 yaşındaki anarşist Willem Van Spronsen’in geride bir manifesto bıraktığı ortaya çıktı. Spronsen manifestoda, “Ben siyah beyaz bir düşünürüm. Geri gönderme kampları bir nefret suçudur” dedi.”
Anarşistlerin tarihsel hataları tekerrür ediyor gibi.
Bu adam, ‘Do Not Resist’ belgeselini ve ABD’deki polis-devleti’leşme çizgisini görmemiş mi?
Bu adam, bu yaptığıyla, anarşizme ve o göçmenlere yarar mı sağladı?
Tamam, gerçekten yapacak bir şey yok. Sistem soluk alacak delik bile bırakmadı. Yine de, senden sonra tufan, yaktın ve yıktın perdeyi, eyledin viran ihtiyar.
Bu adam kimmiş peki?
Anarşist ve anti-faşist olarak tanımlanmış.
“Van Spronsen’s Friends Say He Likely Planned to Die During the Attack & Had Sent a Manifesto Out Before His Death Saying ‘It’s Time to Take Action Against Evil.’ “
Yani, adam ölmeyi baştan kafasına koymuş.
Başkalarına ilham vermiş: Demek ki yakında, başkaları da ölecek.
Karısına şiddet göstermekle suçlanmış, 65 yaşından sonra.
Sonuçta, anarşistler dahil herkes, ölümünden soraya iz bırakmaya çabalıyor.
Kimi ıslak betona ayak basıyor, kimi öldürüyor ve ölüyor, kimi de oturup yazıyor.
Ölenlerin ve öldürenlerin feçeslerini temizlemek de, yazanlara kalıyor.s
(16 Temmuz 2019)

Hiç yorum yok: