Thomas
Harris ve ‘Kara Pazar’ varken, bu iş kimseye düşmezdi, 45 yıldır.
Fransa
aymış ama geç aymış. Bugün Wikpiedia’da ‘nükleer kirli bomba’nın nasıl
yapılabileceği açıkça anlatılıyor. Bu durumda, bu iş ilimkurgu işi değil, genel
kültür işi.
Gelelim
olaya Fransız kalan Fransa’ya:
“Savunma
Geliştirme Ajansı'nın (DIA) paylaştığı rapora göre, yazarlardan oluşacak ve
'kırmızı tim' adı verilecek ekip, ülkenin güvenliğini tehdit edebileceğini
düşündükleri 'senaryoları' askeri stratejistlerle paylaşacak.”
Hemen
devreye girelim:
İlk hedefler,
nükleer reaktörler, çünkü Fransa Dünya’da en çok nükleer reaktöre sahip ülke.
“Raporda,
dört ya da beş yazardan oluşturulacak ekibin stratejistlerin ön göremediği
adımları hesaplamakla yükümlü olacağı belirtildi ve görevlerinin 'çok önemli'
olduğu vurgulandı.
'Kırmızı
tim' ayrıca, terör örgütlerinin ve yabancı ülkelerin gelişmiş teknolojiyi nasıl
kullanacaklarını öngörmeye çalışarak Fransa’yı bekleyen olası tehditler hakkında
ip ucu vermeye çalışacak.
Fransa
Savunma Bakanı Florence Parly, ülkenin askeri yenilik adına attığı bu adımı,
"Fransa, bu yarıştaki tüm aslara sahip" diyerek değerlendirdi.”
Fransa’da
halihazırda yaşayan zaten 5 ünlü / kaale alınacak bilimkurgu yazarı, ya vardır
ya yoktur. Yani, seçilenlerin kimler oldukları baştan belli.
Fransa
ve Mitterand, zamanında ‘Geleceğin Kısa Tarihi’ni yazan Attali’yi de danışman
olarak kullanmıştı ama o uzun dönemli politik-ekonomik perspektif üzerinden bu
konuyu işlemişti.
Artı ABD,
1980 gibi (onlarda pek bol bulunduğunu sanılan, yine akillerine) ‘Askeri
Strateji 2000’i yazdırdı ama son 20 yılda o sistematiğin işlemediği kantılandı.
Yani, bu işe dahileri sokunca, sonuç garanti olacak diye bir şey yok.
Peki, o
dahiler yanıldı, diyelim.
Ne
olacak?
Kelleleri
gidecek mi?
Gitmeyecek
ama gitmesi gerekli.
Hamama
giren stratejistin terlemesi gerekli ki simülasyonu realist olabilsin.
“Zapata
adlı şirketin CEO'su Franky Zapata, Champs-Elysees bulvarında düzenlenen
törende, kendi icadı olan kaykayla, elindeki boş bir tüfekle saatte 188
kilometre hızla uçmuştu.”
İşte,
Fransa’nın olaya Fransız’lığı bu olmakta.
ABD de,
benzeri bir gösteriyi 1984’te olimpiyatlarda sergilemişti.
Ancak bu
işler şovla yürümüyor. Halkla ilişkiler olarak yürür belki ama savaş olarak
yürümez.
Yüksek-teknoloji-perver’lerin
önce şunu idrak etmesi gerekli:
21.
Yüzyıl’da bile, bin yıllık Tatar yayı da, yetmiş yıllık Kalaşnikof da, aynı
menzile sahip.
“Ordunun
kaykayı test edeceği belirtilirken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Twitter'da
"uçan asker" videosunu "Yenilikçi ve modern ordumuzla gurur duyuyorum"
notuyla paylaşmıştı.
Kutlamalarda
ayrıca, ‘drone'ların sinyalini kesen, anti-‘drone’ silahlarının kullanıldığı da
görülmüştü.
Ayrıca,
Fransa'nın Mali'deki birliklerini de robotlarla desteklemek için çalışmalar
yaptığı biliniyor.”
Başkomutan
Macron:
O savaş
baştan yitirildi, demektir.
Dıron,
anti-dıron ve savaş robotu bölümü uygundur.
Ama Fransa,
şimdilik 20 yıl geride başlamış görünüyor bu alana.
(20 Temmuz 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder