İlk kez
PKK’den ayrılıp, dağdan inip, sivil hayata geçen kadınlarla ilgili bir kitap
yazılmış Türkçe’de.
Hepsi
de, 1970’lerin kadın Filistinli gerillası Leyla Halid gibi olmuşlar:
Anne ve
zevce.
En
önemli soru bu:
Neden?
AB
ülkelerine yerleşenler için bile böyle:
Neden?
Din
konusu konuşulmamış.
Hiçbir
konu yeterince konuşulmamış.
Bir ilk
kitap olmanın çekingenliğiyle, hiçbir soru sorulmamış, anlatılanlarla
yetinilmiş.
Görünen
bazı panorama parçacıkları şöyle:
Devrimci
mücadele, Kürt toplumsal yapısını hiç değiştirmemiş. Kuzey Irak çok berbat.
KDP’li erkeklerin PKK’li kadınlara cinsel saldırı olasılığından söz edilmiş.
Bu kadın
grubunun oluşmasının nedeni, 1999 ertesiki iç-bölünme imiş. Bin kişilik bir
ayrılmadan söz edilmiş ama kurtulan ve kurtulmayan kadın sayısı ve toplam
öldürülen sayısı belirtilmemiş.
Ortaya
çıkan bazı gerçekler var:
Bu
kadınlarda, gerilla olmadan önce, gerillalık sırasında, gerillalık terki
ertesinde herhangi bir politik ve tarihsel bilinç oluşmamış. Yani, okuma sıfır,
AB’de mülteci olup yabancı dil bilenlerde bile.
Yazar da
bu konuda bilgisiz. Oysa, en yakın dönem olarak 1968’lilerin anı kitapları var,
Oya Baydar’ınki gibi.
Bu
durumda bu kadınlar, yalnızca ve yalnızca başarısız
olacağı baştan belli bir deneyin, ölüme mahkum kobayları olabilmişler.
Üstelik onları öldürenler de kendi halklarından erkekler olmuş. Zihin ölümü
veya beden ölümü farketmez.
Dipnot:
14
yaşımda benzeri bir deneye kendimi sokup, 40-42 yıl sonra şans eseri hala sağ
kalan biri olarak, bundan duyduğum hayreti hala anlatabilmiş değilim. Aynı
hayretin, aşağı yukarı uzun savaş ertesiki tüm savaşçılarda yaşandığını da
biliyorum. Kürt kadınları da böyle: Sağ kalmışlar ama bundan pek de hoşnut
değiller ve durumlarını pek tartamıyorlar.
(16 Mayıs 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder