Baştan
söyleyeyim:
Bu adam
ve kültürel odağı, benim TC’yi terk etme neden türlerimden başta gelenlerden
birini oluşturuyor.
İnterneti
cahillik ve aptallık mekanı kılmak.
Bu adam
Ekşi Sözlük’ü berbat.
Bakın
neler demiş:
“1999
yılında günümüzde bildiğimiz içerik geliştirme mecralarının hiçbiri yoktu.
Mesela blog’u kitlelere yaygınlaştıran blogger/blogspot siteleri Ekşi Sözlük
kurulduğunda yoktu.”
Oha lan.
Egroups vardı, tüm blogların büyükbüyükannesi.
Ha, ona
ne yapıldı?
İnternet
tarihinin en büyük yüz karalarından Yahoo, Geocities’e yaptığı gibi, onu da
satın alıp, sıfırladı: İkisinin yerine de hiçbirşey koymadı. Böylelikle de, bu
Ekşi Sözlük gibi şavalaklıklara yer açıldı.
“Bu
esnada Ekşi Sözlük’ün popülaritesi düzenli olarak artmaya devam etti. Bunun için
özel bir çaba harcamadım. Reklam gelirleri arttı.”
Wikipedia,
Google Translate, Google Books iş değil ama... Bunu söylemiyor kendisi.
Para
para para... Bunu söylüyor.
Bir de
şu var:
Microsoft,
Süreyya Ciliv ve bu adam gibileri seçerek, hiçbir üretici ve geliştirici bir
yön taşımadığını kezlerce kanıtlamış oldu. Bu Pamuk’a edebiyat, Sancar’a bilim
ödülü vermek olayı ile aynı: Kötü olanı ödüllendir, özellikle de 3. Dünya’da.
Ceylan’ı da yönetmen olarak ödüllendir. Oh mis, o ülkenin sırtı tuştan kalkmasın
bir daha.
“Kendimi,
bir etiket ya da kalıpla tanımlamakta zorlanıyorum çünkü siyasi görüşüm zamanla
ve organik olarak çok değişti. Özellikle Ekşi Sözlük’ün bunda etkisi çok
olmuştur. Orada, diğer sosyal mecralardan farklı olarak, alternatif görüşler de
önünüzde.”
Ha ha
ha. 40 yaş altı ergen eksi zekası ve eksi bilgisi.
Milliyet
Blog 2006-2016 var ortada.
Radikal
Blog 2012-2015 var ortada.
Bunların
yanında Ekşi Sözlük, 10 üzerinden 1 bile alamaz.
“Her
konuda hak eşitliği olmalı buna inanıyorum. Bu değişim, bende Ekşi Sözlük’te
ufak ölçeklerde şekillendi.”
Br kez
daha ha ha ha.
Ekşi
Sözlük’ü binlerce kişi, orada hak
eşitliği olmadığı için terketti.
““Darbeler
olmasaydı Türkiye siyaseti nasıl gelişirdi?” sorusunun yanıtını bizzat tecrübe
ediyoruz şimdi.”
Vah vah
vah.
Şu anda
deneyimlediğimi şey “ancak 3 darbe ertesinde, 3 liberalizm nasıl sokulur?”
sorusunun yanıtı olmakta.
En
kötüsü en sonda:
“Dönme
kısmını henüz planlamadım ama bu keşif
macerasından aradığımı bulamazsam, dönerim elbette.”
Sıçtık. Bu
herif de, Perihan Mağden gibiler gibi başımıza kalacak.
Yaşamı içilecek meşrubat gibi
görmek
rezilliktir, diyorum ve sözü bitiriyorum.
Dipnot:
1980
ertesinde bu ülkeyi 35 bin kişi terketti ve hepsi sonradan geri dönmedi. O O
süreçte okuma kisvesi altında on binlerce kişi daha gitti. Yani, şu anki
moment, ne ilk ne de son olmakta. Bir de şu an için, gitmek isteyip de
gidemeyenler, 20-25 milyon kişi oldu çıktı: onların öyküleri de önemli bence:
Ceteris paribus veya kontrol parametresi babından.
(25 Mayıs 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder