Düzensiz
bir baskı rejimine doğru gidiliyor.
AKP,
ikinci onyıl için çok bastırıyor. Bunun bedeli, kendileri de için de, ülke için
de büyüük olacak.
Geri
dönüş noktaları geçilmeye başlandı.
Partili
cumhurbaşkanı nezdinde, fiili başkanlık uygulanacak, uygulanmaya başlandı bile
aslında.
Erdoğan’ın
AKP’yi sonuna kadar gütmesi mümkün değil: Tarih öyle söylüyor.
ABD
duruma en erken Haziran 2017’de karışabilir. Bu da 1 yıl demek.
PKK’nin
kentlerde kolluk kuvvetlerine saldırmaya yönelmesi, haber değerini bile
yitirmeye başladı.
IŞİD,
bir geçiş dönemine girdi: Ya gerçekten bir ülke olacak, ya da çözülecek. İkisi
arasında 1-2 kere salındıktan sonra, başka bir şeye dönüşecek gibi.
Kuzey
Irak Kürdistanı bu koşullarda kabul görmez ve yürümez.
Türkiye,
o ya da bu biçimde, Kuzey Suriye’ye girip, Kürtler’e saldıracak. Bunun bedeli
pahalı olabilir.
3
muhalefet partisi de parçalanmak üzere. MHP ve HDP barajı geçemeyebilir ilk
seçimde. Bu da, AKP’nin lehine bir durum.
Darbe
olmaz, olamaz.
Halk
isyanı olmaz, olamaz.
AKP
diktası olmaz, az olamaz.
Erdoğan,
eğer 2014’teki gibi olursa, 2019’da yine kazanır. 3 muhalefet partisi, daha da
kötü durumda olabilir üstelik.
Bu
durumda, en az 2 yıl daha AKP baskısı görünüyor, cadı avı olarak hem de.
Geriye
bir tek, az olasılık olarak, eski veya yeni bazı AKP’lilerin uluslararası
platformda yargılanması kalıyor.
Dolayısıyla
ana moment şu:
Belirsizlik.
(16 Mayıs 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder