Salı, Haziran 21, 2016

21. yüzyıl modeli mübadele ve tehcir: Siz gidin, onlar gelsin

Başlık muazzam güçlü ve yazarın beyni başlığın altında ezilmiş:
“Nüfus mühendisliklerine girişiliyor ve çok ağır vebali olan işler bunlar. Tepeden bakıp, kimin kalıp kimin gönderileceğine, göçe zorlanacağına karar vermeye kalkmak, değil Türkiye'yi, bütün bu coğrafyayı paramparça eder.
Eksi zekalı ve eksi bilgili bir tutum ve davranış bu.
Öncelik,e yakın ve yazılı tarihteki büyük nüfus hareketlerine ve Kavimler Göçü’lerine bakmak gerekli.
İlk koyut:
Bugünkü karaların toplam alanında özgün halk pek yok. Bazı bölgelerde aynı alanda 10 halkı hak iddiasında. Özgün halk için çok fazla dezenformasyon var ve bunun da temel nedeni, yukarıdaki yazar gibi, bilmeden yalan yanlış yazanlar.
Bölgemizle ilgibi bazı temel bilgiler:
TC alanı 1910, 12 milyon nüfuslu idi. 1915-1924 arasında 3 milyon kişi girdi, 3 milyon kişi çıktı.
Komşu ülkelerde; Yunanistan mübadeleye katıldı, Bulgaristan 1989’da 300 bin kişiyi kovdu, ukrayna’da yüz binlerce kişi doğudan batıya ve batıdan doğuya yer değiştiriyor şu sıralar, Gürcistan dışarı göç verdi, Ermenistan Azerbaycan arasında kayıtsız çok nüfus değişimi oldu, İran’dan 1980’de 1 milyon kişi kaçtı, Irak’tan 1993’ten beridir 2 milyon kişi kaçtı, Suriye’den 2011’den beridir 4 milyon kişi kaçtı, Kuzey Kıbrıs’tan 200 in kişi kaçtı ve yerine 200 kişi anavatandan geldi. Türkiye’de 1980’den beridir yılda 250 bin kişi transit geçiyor, 1 milyon eski Doğu Bloku ülkeli var.
Tüm bunlar orta ve makro ölçekli nüfus hareketleri ama Kavimler Göçü değil.
2 asıl Yeni Kavimler Göçü var:
Bir:
ABD’ye her yıl 1,5 milyon kişi.
İki:
AB’ye her yıl 1-5 milyon kişi.
Artı, AB ülkeleri, Rusya, Japonya nüfus eksilmesine uğruyor, çünkü doğurganlık çok düştü. Kanada ve Avustralya, bunu göç ile telafi ediyor.
Artı Çin, 35 yılda 400 milyon çocuğun doğumunu tek çocuk politikası ile engelledi.
Türkiye’ye bakarsak:
Kıbrıs’tan anavatana gelen hiç olmadı. 300-350 bin Bulgaristan Türkü’nün çoğu geri döndü ama 2 ülkeli durumda hepsi de. Suriye’den 2 milyon kişi geldi. Irak’tan 100 bin kişiden çok geldi. Belirttiğimiz gibi de, 1 milyon yabancı işçi var. 4 milyon kişi yurtdışına çalışmaya gitti, 1 milyonu döndü. 1 milyonu ikinci ve üçüncü kuşak olarak 4 milyon Türk şurtdışında mukim şu anda.
20. Yüzyıl başı nüfus değişimi oranı toplam  50 idi. 21. Yüzyıl başı % 5-10 oldu ama bun 2-5 katı tplamda olur bu yüzyılın sonuna dek, çünük koşullar aynen sürecek.
Burada ironik olan, TC vatandaşları dahil bazıları için TC cehennem iken, bazıları için de cennet, özellikle de burada iş bulabilen eski Doğu Bloku ülkeleri ve turist Ortadoğu ülkeleri vatandaşları için.
Tuhaf olan ise, Almanya’nın her yıl eğitimli 150 bin Alman gencini kaybetmesi.
Sonuçta; bir göç alanlar var, bir göç verenler var, bir de her ikisi de olanlar var.
Varış odakları belli: AB ve ABD.
Çıkış odakları belli: Asya ve Afrika.
Latin Amerika, nötr örnek burada.
ABD, daha uzun yıllar yılda % 0,5, AB ise % 1 gibi göçmen alacak. Her ikisi de 2050 gibi karakafa olacak. Düşünün ki sarıkafa Vikingler’in anavatanı sayılan İsveç’te göçmen oranı % 21 şu an.
Ancak, asıl Kavimler Göçü de, orta-kuzey ve doğu Avrupa’nın nüfus yapısını aynen şimdiki gibi yeniden oluşturdu. Fransa’ya adını veren Franklar, Batı Almanya ve Alçak Ülkeler kökenli örneğin.
Eh Türkler de, Türkiye’ye hepi topu 1100 gibi geldi zaten. % 5’i de gitti zaten.
Yani, işin aslı budur ey sayın kari.
Dipnot:
Ümmi Araplar’ın ve ümmi Kürtler’in okuryazar TC’yi ümmileştirmesi konusu, başka bir metnin konusu olarak yazıldı çoktan. İsteyen, arar bulur okur.

(16 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: