Salı, Haziran 21, 2016

Diyalog, Söyleşi, Mektup

Diyalog, bildiğimiz Antik Yunan felsefesindeki diyalektik diyalog.
Söyleşi, iki kişinin genelde yüzyüze konuşmaları ama bunun tele-konuşma ve yazılı söyleşi olanları da var.
Mektup ise, eskiden araya epeyi zamanların girebildiği diyalog ve söyleşiler idi. Şimdilerde, sanal mektuplaşma, anı anına ve söyleşi gibi gidebiliyor.
Bu örneklerin hepsinden yazdım.
Ancak, son 2 yıl için geçerli olmak üzere şunu ayırsadım:
Monolog olarak yazılmış veya alıntılanmış metinleri veya parçalarını alıntılayıp, diyalog biçiminde yazıya dökünce, sonuç bambaşka olmakta. Bunun adı şimdilik yok diyelim. İçeriği de çok diyelim.
Son 2 yılda Facebook ve özellikle de Psike Art gurubu diyaloglarım, bana değişik bir yazma stili kazandırdı.
Çok hızlı yanıtlayabildiğim, çok farklı düşüncelerle etkileşime girebildiğim bir form bu. Yani, nicelik artışı kendiliğinden nitelik değişimi oldu bu alanda ve bu yolda.
Örneğin Psike Art , 40 sayıda 600 metin ve alıntılama paragraf desek, bunun sanırım 50’sini kullandım. % 1 oran bile uygun olabilecekken % 10 orana varmışım.
Yani, Psike Art’ın hipertekst düşünce içeriği ruhunu özetleyip, yanıtlamış oluyorum böylelikle. Kafka örneğinde olduğu gibi yazar(lar), en azından en başta, kendileri o anlamları yüklememiş gibi olsa bile.
Yazı falı değil bu. Yazarların bazılarını yüzyüze de tanıdığım için rahatlıkla yazıyorum bunu.
Yeni Orta Çağ’daki bir çağın çürüyen ruhunun bu melez / intertekst alana yansımaları yalnızca. Yollarını yitirmiş beyinlerin ve altkültürlerin saçmalıklarının özeti.
Diğer Facebook gruplarında ise, bu kadar geniş alanlı ve yeterli bir taramdan söz edemem. Rasgele seçimlerden söz edebilirim.
Yine de bu, yeni bir yazınsal tür. Adını sonra düşünürüm.
Nokta. Es.

(17 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: