Pazartesi, Haziran 27, 2016

Çilem Doğan: Kadın dayanışmasının içinde yer alacağım

Bu, şike ötesi bir durum.
Haber sakatı medyamız, Karabulut’u yaptı Doğan. Kadın, kocasını öldürdü ama soyadının düşmesi için, başka işlemler gerekiyor. Aynı zamanda, kocasının mal varlığının da ona kaldığını belirtelim: Gayrımedeni olan medeni kanunumuz böyle emrediyor çünkü.
Bu da, şike ötesi bir durum. Medyatör şikesi.
Gelelim günün incisine:
“O CANİ ADAM ÖZGECAN'I SUÇLAYARAK BENİ DÖVMEYE KALKTI
Bütün kadın tutuklular için de özgürlük istediğini ifade eden Çilem,  Nevin Yıldırım ve Yasemin Kaymaklı gibi kadınların da bir an önce özgür olmasını diledi. Kadın cezaevi Adana’nın Karataş ilçesinden Tarsus ilçesine taşındığında aslında bunun mahkumlar için yolun uzaması anlamına gelmesi gerekirken Özgecan Aslan’ın yaşadığı yere geldiği için onurlandığını söyleyen Çilem, “Çünkü onun olduğu yerde, dört duvar arasında mücadele verecektim” dedi. Özgecan için eylemler yapılırken yürüyüşlere katılamadığını ifade eden Çilem, o süreçte üzerindeki şiddetin sıklaştığı bir dönemde olduğunu anlattı.  Özgecan için bir şeyler söylediği zaman, şiddet gördüğünü anlatan Çilem “O cani adam Özgecan’ı suçlayarak, beni bir kere dövmeye kalkıştı. Özgecan’ı öldürenler kendi cinsiyetinde olduğu için. o bakış açısıyla bana hakaret ediyordu. Ben onun için yürüyemedim belki ama ben onun için Tarsus cezaevinde mücadele ettim” dedi.”
Bu haberi yapan gazete, sosyalist geçinenlerin mekanı. Ne biçim alaturka sosyalizm bu?
O biçim abisi.
3 kuruş Türkçe bilgisi olanlar, o kültürel modda olan birinin bu cümleleri etmeyeceğini, edemeyeceğini ve dolayısıyla bunların replik, tirad ve sufle olduğunu anlaması gerekir.
Ben demiyorum ki suçlu veya suçsuz. O durumda her 2 tarafın da suçlu olmasının % 50’den çok olasılıklı olduğunu bilecek kadar, yaşam deneyimim var, diyorum. Paçayı sıyıran kadın oldu, helal olsun. Ancak, başkalarına zarar verme hakkına sahip değil bu kadın, kendi paçasını kurtaracağım diye.
Rolünü abartmamalı yani. Ancak, günden güne, kazanmanın şehvetiyle zıbıtıyor kendisi.
“Çilem, aldığı 15 yıl cezanın kendisine değil, tüm kadınlara verildiğini dile getirdi.”
İşte bu, şike olmakta.
İşte bu, kadın davasına zarar olmakta.
Lümpen pozitif ayrımcılık sömürüsü olmakta.
Kıtırı yedirene değil, yiyene helal olsun, diyorum. ‘Yetmez ama evet’çilerin varıp vardığı yer de burası işte...

(21 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: